Translation of "Kulak" in Arabic

Çocuklara göz kulak ol.

اعتني بالاطفال.

Bu sese bir kulak verelim

دعونا نستمع إلى هذا الصوت

- Tom'la ilgilen.
- Tom'a göz kulak ol.

اعتني بتوم

Sığ sularda çırpınan somonların sesine kulak verir.

‫يُنصت إلى ضربات السلمون في الأعماق.‬

Kulak ve kollarındaki yaraların yanı sıra topallayarak yürüyor,

‫فضلاً عن الندبات في أذنيها وذراعيها،‬ ‫فإنها أصبحت تعرج أيضاً،‬

Yumurtalara sifonuyla oksijen veriyor, onlara göz kulak oluyordu.

‫إنها تزود البيض‬ ‫بالأكسجين اللازم بأنبوبها، وتعتني به.‬

Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.

‫يمكن للضباع التنصّت على الأسود‬ ‫من على بعد 10 كيلومترات.‬

- Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
- Ona kulak asma; boş konuşuyor.

لا تستمع إليه، ما يقوله هراء.

- Sadece kalbini izle.
- Sadece yüreğinin sesini dinle.
- Yalnızca yüreğinin sesine kulak ver.
- Sadece kalbinin sesini dinle.

- إتبع قلبك فحسب.
- اتبع قلبك فحسب.