Translation of "Kulak" in Polish

0.007 sec.

Examples of using "Kulak" in a sentence and their polish translations:

Babanın söylediklerine kulak asma

- Nie zwracaj uwagi na to, co mówi twój ojciec.
- Nie zwracaj uwagi na to co mówi twój ojciec.

Ona göz kulak ol.

Miej ją na oku.

Kendinize göz kulak olun!

Obserwuj siebie!

Çocuk koyunlara göz kulak oluyor.

Tamten chłopiec pilnuje owiec.

Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.

Panie i panowie, chciałbym, żebyście wysłuchali mojej opinii.

Ben yokken bebeğe göz kulak ol.

Popilnujesz dziecka, póki nie wrócę?

Bana neye kulak misafiri olduğunu söyle.

Powiedz, co podsłuchałeś.

Sığ sularda çırpınan somonların sesine kulak verir.

Nasłuchuje łososi miotających się na płyciźnie.

- Ona göz kulak ol.
- Ondan gözünü ayırma.

Miej go na oku.

Benim için Tom'a göz kulak olmanı istiyorum.

Chcę, żebyś miał dla mnie oko na Toma.

Kulak ve kollarındaki yaraların yanı sıra topallayarak yürüyor,

Oprócz blizn na uszach i ramionach, kuleje na jedną nogę,

Yumurtalara sifonuyla oksijen veriyor, onlara göz kulak oluyordu.

Dotlenia jaja swoim syfonem i się nimi zajmuje.

Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.

Hieny potrafią podsłuchiwać lwy z odległości dziesięciu kilometrów.

Masayı taşımaya çalıştığımda karşıya çekerken bacaklarından biri kulak tırmalayıcı bir ses yaptı.

Kiedy próbowałem przesunąć biurko, jedna z jego nóg zgrzytnęła ocierając się o ziemię.

- Tom televizyona dikkat etmiyor.
- Tom televizyona kulak vermiyor.
- Tom televizyona aldırış etmiyor.

Tom nie zwraca uwagi na telewizję.

- Sadece kalbini izle.
- Sadece yüreğinin sesini dinle.
- Yalnızca yüreğinin sesine kulak ver.
- Sadece kalbinin sesini dinle.

Po prostu idź za głosem serca.