Translation of "Kulak" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Kulak" in a sentence and their japanese translations:

Duyuruya kulak vermeliydik.

- 私達はその発表に注意を払うべきだった。
- 私たちはその発表に注意を払うべきである。

Onun tavsiyesine kulak vermelisin.

君は彼の忠告を尊重せねばならない。

Çantaya göz kulak olun.

- バッグを見張っていてね。
- 荷物見ててね。

Babanın söylediklerine kulak asma

君のお父さんが言う事なんて気にしないでいいのさ。

Kendinize göz kulak olun!

君らで見なさい。

Buna göz kulak olalım.

この事を注意して見守ろう。

Babam ricalarıma kulak tıkadı.

お父さんは僕の要求に全く耳をかさなかった。

Bir kulak enfeksiyonum var.

耳がかぶれています。

Sık sık kulak enfeksiyonu geçiriyorum.

耳の感染症によくかかります。

Çocuk koyunlara göz kulak oluyor.

その男の子は羊の番をします。

O, öğretmene hiç kulak vermez.

彼は先生の言うことを聴かない。

O onların ricasına kulak asmadı.

彼は彼らの頼みに耳を貸さなかった。

- Tavsiyemi dinle!
- Tavsiyeme kulak ver!

私の忠告に従いなさい。

Onun bavuluna göz kulak oldum.

私は彼女のスーツケースから目を離さないでいた。

Lütfen bavuluma göz kulak olun.

私のスーツケースから目を離さないでください。

Bu valize göz kulak olun.

このスーツケースから目を離さないでいなさい。

Ebeveynlerin bize göz kulak oldular.

あなたの両親が私たちを見守ってくれました。

Lütfen bagajıma göz kulak ol.

荷物に気をつけて下さい。

O, onlara göz kulak oldu.

- 彼は彼らを見張った。
- 彼は彼らを監視した。

Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.

皆さん、私はあなたがたに私の考えを聞いていただきたい。

Çantama bir süre göz kulak ol.

ちょっと私のかばんを見ていてね。

Ben yokken bebeğe göz kulak ol.

僕がいない間、この赤ちゃんをお願いするよ。

O herhangi bir tavsiyeye kulak vermez.

彼はどんな忠告も意に介さない。

Amacım konuşmanıza kulak misafiri olmak değildi.

- あなたたちの話を立ち聞きするつもりはなかったんです。
- 立ち聞きするつもりはなかったんだよ。

Neden kulak memelerimiz olduğunu merak ediyorum.

- 耳たぶは何のためにあるのだろう?
- 耳たぶって何のためにあるんだろう?

O, konuşmaya tesadüfen kulak misafiri oldu.

彼は偶然その会話を耳にした。

Söylemek zorunda olduğum şeye kulak ver.

私の言い訳を聞いてくれ。

Çocuklara göz kulak ol, onlar afacan.

少年達を見ていて下さい。彼らはいたずらっ子ですから。

Biz birinin evine göz kulak oluyoruz.

私たち、お留守番してるの。

- Tom'la ilgilen.
- Tom'a göz kulak ol.

トムの面倒を見てて。

Bir süre bebeğe göz kulak olun.

- しばらく赤ちゃんを見ていてね。
- しばらくの間、ベビーをみていてね。

Lütfen bu anahtara göz kulak ol.

この鍵を預かってくれ。

Biletimi alırken çantama göz kulak ol.

切符を買う間、スーツケースを見ていてください。

Sığ sularda çırpınan somonların sesine kulak verir.

‎浅瀬でバタつく ‎サケが立てる音

Kulaklarınızdaki kulak kirini çıkarmak için ne kullanırsınız?

耳あかを取るのに何を使いますか。

Bilet alacağım sırada çantama göz kulak ol.

切符を買う間私の鞄を見ていて下さい。

Kulak memelerinin ne işe yaradığını merak ediyorum.

耳たぶは何のためにあるのだろう?

Bugün Tom'a göz kulak olduğunuz için teşekkürler.

今日はトムを見ていてくれてありがとう。

Kulak misafiri olmak istemedim ama tesadüfen duydum.

立ち聞きする気はなかったが、ついあなたの話が聞こえてしまった。

Kulak ve kollarındaki yaraların yanı sıra topallayarak yürüyor,

耳と腕に傷を負い 脚が不自由になり―

Yumurtalara sifonuyla oksijen veriyor, onlara göz kulak oluyordu.

‎この‎漏斗(ろうと)‎で ‎卵に酸素を送っている

Benim için eşyalarıma göz kulak olur musun lütfen?

貴重品を預かってもらえますか。

Bir an için bavuluma göz kulak olur musun?

ちょっとの間私のスーツケースを見ていてくれませんか。

Sırtlanlar, on kilometre öteden bile aslanlara kulak misafiri olabilir.

‎ハイエナは10キロ以上先から ‎聞き耳を立てている

Bir görgü tanığı, on tane kulak misafirinden daha iyidir.

一人の目撃者は噂を聞いただけの10人にまさる。

Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.

子供たちを見てもらえるなら、スーツをクリーニングに持って行ってあげますよ。

Lisa, ben tren biletlerimizi alırken, benim valize göz kulak ol.

リサ、私が列車の切符を買う間、私のスーツケースから目を離さないでね。

O, dışarı gittiğinde, onun evine göz kulak olmamı rica eder.

彼は外出するとき、家に気をつけてくれと私に頼む。

- Gözünüz kızların üzerinde olsun.
- Kızlardan gözünüzü ayırmayın.
- Kızlara göz kulak olun.

女の子たちから目を離さないように。

- Onu dinleme, o saçma sapan konuşuyor.
- Ona kulak asma; boş konuşuyor.

聞いちゃだめだ。彼はいい加減な事を言っている。

Masayı taşımaya çalıştığımda karşıya çekerken bacaklarından biri kulak tırmalayıcı bir ses yaptı.

机を動かそうとしたら、足が床に引っ掛かっていたらしくガーッという音がした。

- Bilet alacağım sırada çantama göz kulak ol.
- Ben bir bilet alırken çantama dikkat et.

切符を買う間私の鞄を見ていて下さい。

- Sadece kalbini izle.
- Sadece yüreğinin sesini dinle.
- Yalnızca yüreğinin sesine kulak ver.
- Sadece kalbinin sesini dinle.

- 自分の思うとおりにしなさい。
- 君の思うようにしなさい。