Translation of "Verdiğinde" in English

0.005 sec.

Examples of using "Verdiğinde" in a sentence and their english translations:

O, cevap verdiğinde ağlıyordu.

She was crying as she answered.

Fransız Devrim Savaşları patlak verdiğinde

By the time the French  Revolutionary Wars broke out,  

Savaş patlak verdiğinde İngiltere'de yaşıyordu.

She was living in England when the war broke out.

Kaptan emir verdiğinde, mürettebat uymalıdır.

When the captain commands, the crew must obey.

- Yangın patlak verdiğinde, o derin uykudaydı.
- Yangın patlak verdiğinde, o, derin uykudaydı.

When the fire broke out, he was fast asleep.

Savaş patlak verdiğinde o Brittany'ye geldi.

She came to Brittany when war broke out.

Tom kapıya cevap verdiğinde pijamalarını giyindi.

Tom was dressed in his pajamas when he answered the door.

Soğuk havada dışarıya nefes verdiğinde nefesini görebilirsin.

When you breathe out in cold weather, you can see your breath.

Hayat ondan ne beklediğine karar verdiğinde başlar.

Life starts when you decide what you are expecting from it.

Ne yapmak istediğine karar verdiğinde bize bildir.

Let us know when you decide what you want to do.

Ne yapmak istediğine karar verdiğinde lütfen beni ara.

Please call me when you have decided what you would like to do.

Benimle evlenmeye karar verdiğinde, bana bir yüzük ver.

Give me a ring when you decide to marry me.

Yangın patlak verdiğinde Tom bir restoranda pizza yiyordu.

Tom was eating pizza at a restaurant when the fire broke out.

Ne yapmak istediğine karar verdiğinde lütfen bana telefon et.

Please telephone me when you have made up your mind what you want to do.

Bir filozof bana cevap verdiğinde, ben artık sorumu anlamıyorum.

When a philosopher answers me, I no longer understand my question.

- Savaş çıktığında o Londra'da yaşıyordu.
- Savaş patlak verdiğinde, o, Londra'da yaşıyordu.

He was living in London when the war broke out.

Ebeveynlerim bana Noel için bir kimya seti verdiğinde neredeyse on yaşındaydım.

I was nearly ten when my parents gave me a chemistry set for Christmas.

Ruslar Donetsk'i Ukraynalılara geri verdiğinde, orada ayakta kalmış tek bir bina olmayacak.

When the Russians give back Donetsk to the Ukrainians, there won't be a single building left standing.

Tom sonunda tuvaletten çıkmaya karar verdiğinde herkes zaten onun bir eş cinsel olduğunu biliyordu.

When Tom finally decided to come out of the closet, everyone already knew he was gay.

Tom sonunda onu itiraf etmeye karar verdiğinde herkes zaten onun bir eşcinsel olduğunu biliyordu.

- When Tom finally decided to admit it, everyone already knew that he was gay.
- When Tom finally decided to come out of the closet, everyone already knew that he was gay.

Sarah Hindistan'a taşınmaya ve yeni bir hayata başlamaya karar verdiğinde, o, tüm eşyalarını hibe etti.

When Sarah decided to move to India and start a new life, she gave away all of her belongings.

- O, 1941'de savaş başladığında Avrupa'dan evine döndü.
- Savaş patlak verdiğinde 1941'de Avrupa'dan evine döndü.

He returned home from Europe in 1941, when the war broke out.

- Tom nihayet eşcinsel olduğunu itiraf ettiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.
- Tom sonunda kabullenmeye karar verdiğinde herkes zaten onun eşcinsel olduğunu biliyordu.

When Tom finally decided to come out of the closet, everyone already knew that he was gay.