Translation of "Utandı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Utandı" in a sentence and their english translations:

Tom utandı.

Tom was ashamed.

O utandı.

He was embarrassed.

O, başarısızlığından utandı.

He is ashamed of his failure.

O, davranışından utandı.

He is ashamed of his behavior.

Tom kendinden utandı.

Tom was ashamed of himself.

Aldığı notlardan utandı.

He was ashamed of the grades he got.

Çocuklarının davranışından utandı.

She was ashamed of her children's behavior.

O beni görünce utandı.

When she saw me, she was embarrassed.

Tom şaşırdı ve utandı.

Tom was surprised and embarrassed.

Tom kandırıldığı için utandı.

Tom was embarrassed that he'd been fooled.

Adam bir çocuk gibi utandı.

The man blushed like a boy.

Böyle bir şey yapmaktan utandı.

He was ashamed of having done such a thing.

O, onu söyledikten sonra, utandı.

After he said it, he was ashamed.

Tom yaptığını herhangi birine söylemeye utandı.

Tom was ashamed to tell anybody what he did.

Tom ne olduğunu birine söylemeye utandı.

Tom was ashamed to tell anybody what happened.

- Dikkatsizliğinden utandı.
- Dikkatsizliği sebebiyle kendinden utanıyordu.

She was ashamed of herself for her carelessness.

- Tom neden utanıyor?
- Tom neden utandı?

Why is Tom embarrassed?

Mary berbat şekilde pişirdiği akşam yemeğinden utandı.

Mary was embarrassed by her badly cooked dinner.

Fizikçi kimyayı da seviyor olduğunu itiraf etmeye utandı.

The physicist was ashamed to admit that he also likes chemistry.

Bob bazı kızların önünde tedavi edildiği için utandı.

Bob felt embarrassed when he was treated in front of some girls.

Daha sonra, Chris utandı ve özür diledi ve Beth onu bağışladı.

Later Chris felt ashamed and apologized, and Beth forgave him.