Translation of "Tıbbi" in English

0.008 sec.

Examples of using "Tıbbi" in a sentence and their english translations:

Tıbbi araştırmayla meşgul.

He is engaged in medical research.

Tıbbi malzemeler tükeniyor.

Medical supplies are running out.

Tıbbi doktor olmak üzere.

is about to qualify as a medical doctor.

Tıbbi yardım alana dek

until you can get medical assistance.

Tıbbi amaçlarla kullandığımız bitkiler.

the plants that we use for medicinal purposes.

Veya tıbbi masraflar için

clean water

Tıbbi yardıma ihtiyacım var.

I need medical help.

O tıbbi konferanslara katılır.

He attends medical conferences.

Biraz tıbbi erzaklar almalıyız.

We need to get some medical supplies.

Tıbbi malzemeye ihtiyacımız var.

We need medical supplies.

Tıbbi bakıma ihtiyacın var.

You require medical attention.

Doktorlar tıbbi malzemeler kullanırlar.

Doctors use medical equipment.

Onlar tıbbi malzeme getirdiler.

They brought medical supplies.

Tom tıbbi müdahale gerektirmiyordu.

Tom didn't require medical attention.

Tom tıbbi müdahaleyi reddetti.

Tom refused medical attention.

Kimse tıbbi tedavi istemiyordu.

No one sought medical treatment.

Ben bir tıbbi teknoloğum.

I'm a medical technologist.

Sami bir tıbbi teknisyendi.

Sami was a medical technician.

Sami Bekir tıbbi denetçidir.

Sami Bakir is the medical examiner.

Sami'nin tıbbi uzmanlığı vardı.

Sami had medical expertise.

Tıbbi bir ekip geldi.

A medical team came.

Tom'un tıbbi uyarı künyesi var.

Tom has a medical bracelet.

Tom'un tıbbi yardıma ihtiyacı var.

Tom needs medical assistance.

Tom'un tıbbi müdahaleye ihtiyacı olacak.

Tom is going to need medical attention.

Tom'un tıbbi bakıma ihtiyacı var.

Tom needs medical care.

Tom'un tıbbi kayıtlarını gördün mü?

Have you seen Tom's medical records?

Tıbbi bir acil durumumuz var.

We have a medical emergency.

Acil tıbbi mücadeleye ihtiyacın var.

You need immediate medical attention.

Bilim adamı tıbbi araştırma yapıyor.

The scientist is conducting medical research.

Tom tıbbi tedaviyi kabul etmedi.

Tom refused medical treatment.

Tom'un tıbbi tedaviye ihtiyacı yoktu.

Tom didn't require medical treatment.

Tom tıbbi nedenlerle kenevir kullanmaktadır.

Tom uses cannabis for medical reasons.

Bu ülkede tıbbi esrar yasaldır.

Medical marijuana is legal in this state.

Tom tıbbi yardıma ihtiyaç duyuyor.

Tom needs medical attention.

Bu tıbbi bir acil durum.

This is a medical emergency.

Tom'un tıbbi bakım alması gerekiyor.

Tom needs to get medical attention.

Tıbbi tedavi olmasaydı hasta ölebilirdi.

The patient could've died if it hadn't been for medical treatment.

İtfaiyeciler temel tıbbi yardımda bulunurlar.

Firefighters do basic medical aid.

Tom'un tıbbi yardıma ihtiyacı olacak.

Tom will need medical attention.

Bana geçmiş tıbbi hikayeni anlatır mısın?

Can you tell me your past medical history?

Tom tıbbi araştırma ile iştigal etmektedir.

Tom is engaged in medical research.

Tıbbi izinden sonra işine devam etti.

He resumed his work after a medical leave.

Tom'un tıbbi bir acil durumu vardı.

Tom has had a medical emergency.

Tom için tıbbi müdahale istediniz mi?

Did you request medical attention for Tom?

O bir dizi tıbbi keşifler yaptı

She made a series of medical discoveries.

Sanırım Tom'un tıbbi ilgiye ihtiyacı var.

- I think Tom needs medical attention.
- I think that Tom needs medical attention.

Yaralısın ve tıbbi yardıma ihtiyacın var.

You're injured and need medical attention.

Tom'un uygun tıbbi bakıma ihtiyacı var.

Tom needs proper medical attention.

Tom'un uygun tıbbi tedaviye ihtiyacı var.

Tom needs proper medical treatment.

Tom tıbbi bakım almak zorunda kalacak.

Tom will have to get medical attention.

Tom'un derhal tıbbi yardıma ihtiyacı var.

Tom is in need of medical attention right away.

Tom'un derhal tıbbi mücadeleye ihtiyacı var.

Tom needs medical attention immediately.

Yaralıları tıbbi tedavi için kilisede toplayın.

Gather your injured at the church for medical treatment.

Tom sık sık tıbbi konferanslara katılır.

Tom often attends medical conferences.

Tom acil tıbbi bakıma ihtiyaç duyuyor.

Tom requires emergency medical care.

Insanoğlunun üçte ikisinin tıbbi görüntüleme erişimi yok.

two-thirds of humanity lacks access to medical imaging.

O tıbbi tedavi sayesinde daha iyi hissediyor.

She's feeling much better thanks to that medical treatment.

Solucanlar bile tıbbi araştırma için satın alındı.

Even worms are bought for medical research.

Polis tıbbi konulardaki kriminal suçlamaları izlemekte isteksizdir.

The police are reluctant to pursue criminal charges in medical cases.

Tıbbi malzemeler için acil bir ihtiyaç var.

- There is an urgent need for medical supplies.
- There's an urgent need for medical supplies.

Tıbbi helikopterler çok hasta insanları hastanelere götürürler.

Medical helicopters take very sick people to hospitals.

O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır.

She believes that jade has medicinal properties.

Tıbbi malzemeler için acil bir ihtiyaç vardır.

- There is an urgent need for medical supplies.
- There's an urgent need for medical supplies.

Tıbbi olarak konuşursak, sana kilo vermeni öneririm.

Speaking medically, I advise you to lose weight.

Fakat kadın vücuduna dair tıbbi cehalet devam ediyor.

But medical ignorance of the female body continues.

Kızıl Haç kurbanlara yiyecek ve tıbbi malzemeler dağıttı.

The Red Cross dispensed food and medical supplies to the victims.

Tom'un tıbbi tedavisi ile ilgili birkaç sorumuz var.

We have a few questions concerning Tom's medical treatment.

Tom'un tıbbi bakıma çok ciddi şekilde ihtiyacı var.

Tom is in desperate need of medical care.

Konsolosluk Tom için tıbbi ulaşımı düzenlemeye yardımcı oldu.

The consulate helped arrange medical transport for Tom.

Sizden herhangi birinin tıbbi yardıma ihtiyacı var mı?

Do any of you need medical assistance?

Gelişmiş tıbbi teknoloji, uzay programının yan ürünlerinden biri oldu.

Improved medical technology has been one of the spin-offs of the space program.

İki yaşındaki kızım için tıbbi bir muayene olmak istiyorum.

I'd like to get a medical examination for my two-year-old daughter.

Bizim bebekler için daha fazla tıbbi bakıma ihtiyacımız var.

We need more medical care for infants.

İnternetin aşırı kullanımı tıbbi veya psikiyatrik bir sorun değildir.

Excessive use of the Internet is not a medical or psychiatric issue.

Tıbbi yardım almadan ilacı değiştirmemek ya da durdurmamak önemlidir.

It's important not to change or discontinue medication without seeking medical advice.

Tıbbi geçmişinizle ilgili birkaç soru sormamda sakınca var mı?

Is it okay if I ask you a few questions about your medical history?

Seçilmiş olanlar kapsamlı tıbbi ve psikolojik testlerle yüzleşmek zorunda kalacak.

Those selected will have to face extensive medical and psychological tests.

- Kimin tıbbi yardıma ihtiyacı var?
- Kimin medikal yardıma ihtiyacı var?

Who needs medical help?

Jinekoloji yumurtalıklar, rahim, vajina ve göğüslerin sağlığı ile ilgilenen tıbbi uygulamadır.

Gynaecology is the medical practice dealing with the health of the ovaries, uterus, vagina, and breasts.

Genel olarak, doktorlar ve hastaları arasındaki iletişim tıbbi tedavinin en önemli kısmıdır.

In general, communication between doctors and their patients is the most important part of medical treatment.

Apne Yunancadan gelen bir tıbbi terimdir; kelimenin bire bir anlamı "nefessiz"dir.

Apnoea is a medical term which comes from Greek; it literally means "without breath".

Bir aptala öğretmeye çalışmak ölü bir adam için tıbbi tedavi sağlamak gibidir.

Trying to teach a fool is like providing medical treatment for a dead man.

Tıbbi anlamda acil bir durum olursa iletişim kurmamızı istediğiniz birisi var mı?

In case of a medical emergency, would you like us to contact someone?

Göstermiş olduğunuz belirtilerden dolayı tıbbi açıdan geçici olarak izolasyon altında olmanız gerekiyor.

Because of your symptoms, you must be temporarily medically isolated.

Tıbbi bakımın yüksek maliyeti hakkında birinin bir şey yapma zamanı geldi de geçiyor.

It's about time somebody did something about the high cost of medical care.

Tıbbi hata, kalp hastalığı ve kanserden sonra ABD'deki üçündü önde gelen ölüm sebebidir.

Medical error is the third leading cause of death in the US, after heart disease and cancer.

Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.

Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.

Teleton tıbbi araştırmaları finanse etmek amacıyla para toplamak için her yıl düzenlenen bir Fransız televizyon programıdır.

The telethon is a French TV program organized every year to collect funds in order to finance medical research.

Yabancı aksan sendromu henüz açıklanamayan, hastanın anadilini daha fazla düzgün şekilde telaffuz edemeyip yabancı bir aksanla konuşmaya başlamasıyla vuku bulan tıbbi bir durumdur.

Foreign accent syndrome is an as-yet unexplained medical condition where the patient can no longer pronounce his mother tongue correctly and seems to have a foreign accent.

Her şahsın, gerek kendisi gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dahil olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, ihtiyarlık veya geçim imkânlarından iradesi dışında mahrum bırakacak diğer hallerde güvenliğe hakkı vardır.

Everyone has the right to a standard of living adequate for the health and well-being of himself and of his family, including food, clothing, housing and medical care and necessary social services, and the right to security in the event of unemployment, sickness, disability, widowhood, old age or other lack of livelihood in circumstances beyond his control.