Translation of "Sormalıyım" in English

0.004 sec.

Examples of using "Sormalıyım" in a sentence and their english translations:

Kime sormalıyım?

Who should I ask?

Önce Tom'u sormalıyım.

I have to ask Tom first.

Belki Tom'a sormalıyım.

Maybe I should ask Tom.

Başka birine mi sormalıyım?

Should I ask someone else?

Tom'a ne düşündüğünü sormalıyım.

I ought to ask Tom what he thinks.

Sana bazı sorular sormalıyım.

I have to ask you some questions.

Sana aynı soruyu sormalıyım.

I should ask you the same question.

Ben sormalıyım, değil mi?

- I ought to ask, oughtn't I?
- I should ask, shouldn't I?

İlk önce ona sormalıyım.

I have to ask her first.

Tom'a ne yapacağını sormalıyım.

I need to ask Tom what he'll do.

Tom'a bir soru sormalıyım.

I have to ask Tom a question.

Sana Tom hakkında soru sormalıyım.

I have to ask you about Tom.

Size Tom hakkında soru sormalıyım.

I must ask you about Tom.

Sanırım Tom'a ne düşündüğünü sormalıyım.

- I think I should ask Tom what he thinks.
- I think that I should ask Tom what he thinks.

Onlar hakkında sana soru sormalıyım.

I must ask you about them.

Sana onun hakkında soru sormalıyım.

I must ask you about him.

Sana onunla ilgili soru sormalıyım.

I must ask you about her.

- Kime sormam gerektiğini düşünüyorsun?
- Sizce kime sormalıyım?

Who do you think I should ask?

- Sana birkaç soru sormam gerekiyor.
- Sana birkaç soru sormalıyım.

- I need to ask you a few questions.
- I need to ask you some questions.

- Sana bazı sorular sormam gerekiyor.
- Sana bazı sorular sormalıyım.

I need to ask you some questions.

Onu görünce, Nick'e onun yeni adresini ve telefon numarasını sormalıyım.

I must ask Nick for his new address and telephone number when I see him.

- Sanırım Tom'a ne düşündüğünü sormalıyım.
- Sanırım Tom'a ne düşündüğünü sormam gerekiyor.

- I think I need to ask Tom what he thinks.
- I think that I need to ask Tom what he thinks.

- Sana saçma bir soru sormalıyım.
- Sana aptalca bir soru sormam gerekiyor.

I need to ask you a silly question.

- Bu konuda size soru sormam gerekiyor.
- Bu konuda size soru sormalıyım.

I need to ask you about that.

Benimle çıkmak isteyeceğinizin pek olası olmadığını biliyorum fakat hâlâ en azından bir kez sormalıyım.

- I know that it is highly unlikely that you'd ever want to go out with me, but I still need to ask at least once.
- I know that it's highly unlikely that you'd ever want to go out with me, but I still need to ask at least once.
- I know it is highly unlikely that you'd ever want to go out with me, but I still need to ask at least once.