Translation of "Sorabilirsin" in English

Tom'a sorabilirsin.

You can ask Tom.

Onlara sorabilirsin.

You could ask them.

Ona sorabilirsin.

You could ask him.

Tom'a kendin sorabilirsin.

You can ask Tom yourself.

Ona kendin sorabilirsin.

You can ask him yourself.

Şimdi istediğini sorabilirsin.

Now you can ask what you want.

Orada oynayan çocuğa sorabilirsin.

- You can ask the child who's playing over there.
- You can ask the child who is playing over there.

Bunu bana nasıl sorabilirsin?

How can you even ask me that?

Zorluk olması halinde, sorabilirsin.

In case of whatever difficulty, you may ask.

Onu bana nasıl sorabilirsin?

How can you ask me that?

Bu konuda Tom'a sorabilirsin.

You can ask Tom about that.

İstediğin herhangi bir soruyu sorabilirsin.

You may ask any questions you wish.

İstediğin her şeyi bana sorabilirsin.

You can ask me anything you like.

Orada oyun oynayan çocuğa sorabilirsin.

- You can ask the child who's playing over there.
- You can ask the child who is playing over there.

Nasıl böyle bir soru sorabilirsin?

How can you ask such a question?

Tom'a sorabilirsin. O da gördü.

You can ask Tom. He saw it, too!

O, öğretmenle ilgili bir soru sorabilirsin.

You may ask a question of that teacher.

Eğer istersen ona kendin sorabilirsin, Mary.

You can ask him yourself, Mary, if you want.

Karşılık olarak her zaman bir soru sorabilirsin.

You can always ask a question in return.

Daha fazla soru sormak istiyorsan Tom'a sorabilirsin.

If you want to ask any more questions, you can ask Tom.

Bana onun hakkında sorular sormak istersen sorabilirsin.

If you want to ask me questions about that, you may.

Bilmek istediğin bir şey hakkında bana sorabilirsin.

You can ask me about anything you want to know.

İstediğin bir şey hakkında bana soru sorabilirsin.

You can ask me about anything you want.

Anlamadığın herhangi bir şey olursa, bana her zaman sorabilirsin.

If there's anything at all that you don't understand, you can ask me anytime.