Translation of "Parasal" in English

0.006 sec.

Examples of using "Parasal" in a sentence and their english translations:

Parasal ceza nedir?

- What is a fine?
- What is a monetary penalty?

Tom'un parasal sorunları var.

Tom has money problems.

Parasal sorunlar yaşıyor musunuz?

Are you having financial problems?

Parasal sıkıntılarım mı var?

Am I in trouble financially?

Parasal bağışlara da açığız.

Monetary donations are also welcome.

parasal zorluklar veya işsizlik gibi

single status or relationship breakdown,

Bir tatile parasal gücüm yetemez.

- I cannot afford a holiday.
- I can't afford a holiday.

Her şeye parasal açıdan bakıyorsun.

You see everything in terms of money.

Annem parasal yönden her şeyi düşünüyor.

My mother thinks of everything in terms of money.

Parasal değer Amerikan toplumunda egemen değerdir.

Monetary value is the dominant value in American society.

Tom'un parasal sorunlar yaşadığının farkında mıydın?

Were you aware Tom was having financial problems?

- Onların parasal problemleri var.
- Onların mali sorunları var.

They have monetary problems.

Aniden o kadar çok kitaba parasal gücümün yetmeyeceğini hatırladım.

I suddenly remembered that I couldn't afford so many books.

Aynı şekilde, sıradan insanların böylesine lüks malları satın almaya parasal güçleri yetemez.

As it is, ordinary people cannot afford to purchase such luxuries.

- Ressamı maddi olarak desteklediler.
- Ressama mali olarak yardım ettiler.
- Ressama parasal yönden yardımcı oldular.

They assisted the painter financially.