Translation of "Paranoyak" in English

Paranoyak olma.

Don't get paranoid.

Paranoyak oluyoruz.

We're being paranoid.

Paranoyak olmayın.

Don't be paranoid.

Paranoyak değilim.

I'm not paranoid.

Paranoyak olmaya başladın.

You're being paranoid.

Sen paranoyak görünüyorsun.

You're sounding paranoid.

Tom paranoyak değildi.

Tom wasn't paranoid.

Çok paranoyak olmayın.

Don't be so paranoid.

Paranoyak olmaya başlama.

Don't start getting paranoid.

Tom paranoyak oluyor.

Tom is getting paranoid.

Paranoyak görünüyor muyum?

Do I look paranoid?

Biraz paranoyak görünüyorsun.

You seem a bit paranoid.

Tom paranoyak biriydi.

Tom was paranoid.

Sadece paranoyak olmaya başlıyorsun.

You're just being paranoid.

İnsanlar bana paranoyak diyorlar.

People call me paranoid.

Tom paranoyak ve kuruntuludur.

Tom is paranoid and delusional.

Bunun biraz paranoyak olduğunu düşünüyorsanız

And if you think that sounds a little bit paranoid,

Ben paranoyak oluyorum, değil mi?

- I am being paranoid, aren't I?
- I'm being paranoid, aren't I?

Tom anlaşılır biçimde bir şizofren paranoyak.

Tom is clearly a paranoid schizophrenic.

Sami'de bir çeşit paranoyak şizofreni vardı.

Sami had some form of paranoid schizophrenia.

Sami, Leyla'nın paranoyak davranışlarını fark etti.

Sami noticed Layla's paranoid actions.

Ben her zaman, Tom'un biraz paranoyak olduğundan şüphelendim.

- I always suspected that Tom was a little paranoid.
- I always suspected Tom was a little paranoid.

- Tom'da borderline ve paranoya var.
- Tom borderlinelı bir paranoyak.

Tom is borderline paranoid.