Translation of "Oturmaya" in English

O, oturmaya alışkındır.

- She is accustomed to sitting.
- She is used to sitting.

Tom oturmaya alışkın.

Tom is used to sitting.

Neden oturmaya gitmiyoruz?

Why don't we go sit down?

Tom dik oturmaya çalıştı.

Tom tried to sit up.

Benim yanımda oturmaya gelmelisin?

You should come sit next to me.

Neden masada oturmaya gitmiyorsun?

Why don't you go sit down at the table?

Tom yere oturmaya alışıktır.

Tom is accustomed to sitting on the floor.

Onlar orada oturmaya devam ettiler.

They remained sitting there.

Benimle oturmaya gelmek ister misin?

Do you want to come sit by me?

Genellikle sınıfın arkasında oturmaya çalışırım.

I usually try to sit in the back of the classroom.

Yeğenim geç saatlere kadar oturmaya alışkındı.

My nephew was accustomed to sitting up late.

Ben zaten tatami üstünde oturmaya alışkınım.

I am already accustomed to sitting on tatami.

Yağmur durana kadar arabada oturmaya gidelim.

Let's go sit in the car until the rain stops.

Bebeği uyandırma korkusuyla oturmaya devam etti.

She sat still for fear of waking the baby.

Lütfen birkaç dakika oturmaya devam edin.

Please remain seated for a few minutes.

Tom, bütün gün masasında oturmaya alışkın.

Tom is used to sitting all day at his desk.

- O semtte yaşamaya param yetmedi.
- O semtte oturmaya gücüm yetmedi.
- O semtte oturmaya param yetmedi.

I couldn't afford to live in that neighborhood.

- Tom oturmuş kaldı.
- Tom oturmaya devam etti.

- Tom remained seated.
- Tom stayed seated.

Tom başka bir koltuğa oturmaya karar verdi.

Tom decided to sit in another seat.

Sami, Leyla'nın yemek masasında oturmaya devam etti.

Sami continued to sit at Layla's lunch table.

- Tom dik oturmaya çalıştı ama yapamadı.
- Tom yatmamaya çalıştı ama yapamadı.

Tom tried to sit up, but was unable to.

Harika! Daire kaba inşaat halinde mi alındı, yoksa oturmaya hazır mı?

Great! Is the apartment bought as a concrete shell, or is it ready to move into?

- Lütfen oturun.
- Lütfen oturmuş biçimde kalın.
- Lütfen oturmaya devam edin.
- Lütfen ayağa kalkmayın.

Please remain seated.