Translation of "Gitmiyorsun" in English

Yapmaya gitmiyorsun?

and go do something positive?

Neden gitmiyorsun?

Why aren't you going?

Niye gitmiyorsun?

Why don't you take off?

Sen gitmiyorsun.

You're not going.

Neden uyumaya gitmiyorsun?

Why don't you go to sleep?

Neden Malta'ya gitmiyorsun?

Why don't you go to Malta?

Gitmiyorsun, değil mi?

- You're not leaving, are you?
- You aren't leaving, are you?

Hiçbir yere gitmiyorsun.

You're not going anywhere.

Niçin defolup gitmiyorsun?

Why don't you take a hike?

Neden onlarla gitmiyorsun?

Why don't you go with them?

Neden bankaya gitmiyorsun?

Why don't you go to a bank?

Neden yatmaya gitmiyorsun?

Why don't you go to bed?

Neden gitmiyorsun, Tom?

Why don't you leave, Tom?

Neden öğrenmeye gitmiyorsun?

Why don't you go and find out?

Neden uzanmaya gitmiyorsun?

Why don't you go lie down?

Niçin Tom'la gitmiyorsun?

Why don't you go with Tom?

- Niçin gitmiyorsun?
- Gitsene.

Why don't you go?

Neden eve gitmiyorsun?

Why don't you head on home?

Neden benimle gitmiyorsun?

Why don't you ride with me?

Neden yalnız gitmiyorsun?

Why don't you go alone?

Neden bizimle gitmiyorsun?

Why don't you go with us?

Neden onunla gitmiyorsun?

Why don't you go with him?

Doğru yönde gitmiyorsun.

You're not going in the right direction.

Neden sadece gitmiyorsun?

Why don't you just leave?

Neden okula gitmiyorsun?

Why don't you go to school?

- Kitapçıya neden yürüyerek gitmiyorsun?
- Kitapçıya neden tabanvayla gitmiyorsun?

Why don't you go by foot to the book store?

Niçin gitmiyorsun? Çünkü istemiyorum.

"Why aren't you going?" "Because I don't want to."

Neden dışarıda oynamaya gitmiyorsun?

Why don't you go play outside?

Neden Tom'la oynamaya gitmiyorsun?

Why don't you go play with Tom?

Niçin Tom'un partisine gitmiyorsun?

Why don't you go to Tom's party?

Niçin Tom'la konuşmaya gitmiyorsun?

Why don't you go talk to Tom?

Yeterince hızlı hızlı gitmiyorsun.

You're not going fast enough.

Neden Tom'un evine gitmiyorsun?

- Why don't you go see Tom?
- Why don't you go to Tom's?

"Neden gitmiyorsun?" "Çünkü istemiyorum."

"Why aren't you going?" "Because I don't want."

Neden Tom'la konuşmaya gitmiyorsun?

Why not go talk to Tom?

Niçin bizimle okula gitmiyorsun?

Why don't you go to school with us?

Böyle gitmiyorsun, değil mi?

- You're not going like that, are you?
- You aren't going like that, are you?

Sen gitmiyorsun, değil mi?

- You're not going, are you?
- You aren't going, are you?

Neden onu bulmaya gitmiyorsun?

Why don't you go find her?

Sen neden içeri gitmiyorsun?

Why don't you go inside?

Neden kendini öldürmeye gitmiyorsun?

Why don't you go kill yourself?

Neden gitmiyorsun ve görmüyorsun?

Why don't you go and see?

Niçin Tom'a sormaya gitmiyorsun?

Why don't you go ask Tom?

Niçin Tom'u bulmaya gitmiyorsun?

Why don't you go find Tom?

Neden arabayı almaya gitmiyorsun?

Why don't you go get the car?

Niçin Tom'u almaya gitmiyorsun?

Why don't you go get Tom?

Neden şimdi eve gitmiyorsun?

Why don't you go home now?

Niçin Tom'u karşılamaya gitmiyorsun?

Why don't you go meet Tom?

Niçin Tom'u görmeye gitmiyorsun?

Why don't you go see Tom?

Neden masada oturmaya gitmiyorsun?

Why don't you go sit down at the table?

Neden bir yere gitmiyorsun?

Why don't you go somewhere?

Niçin Tom'un evine gitmiyorsun?

Why don't you go to Tom's house?

Niçin odana gitmiyorsun, Tom?

Why don't you go to your room, Tom?

Neden onunla konuşmaya gitmiyorsun?

Why don't you go talk to him?

Öyleyse neden sadece gitmiyorsun?

So, why don't you just go?

Neden sadece uzaklara gitmiyorsun?

Why don't you just go away?

Neden onlarla oynamaya gitmiyorsun?

Why don't you go play with them?

Neden onunla oynamaya gitmiyorsun?

Why don't you go play with him?

Neden onlarla konuşmaya gitmiyorsun?

Why not go talk to them?

Neden onları görmeye gitmiyorsun?

Why don't you go see them?

Neden onu görmeye gitmiyorsun?

Why don't you go see him?

Neden onları karşılamaya gitmiyorsun?

- Why don't you go meet them?
- Why don't you go meet her?

Neden onu karşılamaya gitmiyorsun?

- Why don't you go meet him?
- Why don't you go meet her?

Neden onları almaya gitmiyorsun?

Why don't you go get them?

Neden onu almaya gitmiyorsun?

Why don't you go get him?

Neden onları bulmaya gitmiyorsun?

Why don't you go find them?

Neden onlara sormaya gitmiyorsun?

Why don't you go ask them?

Neden ona sormaya gitmiyorsun?

Why don't you go ask him?

Neden onu sormaya gitmiyorsun?

Why don't you go ask her?

Neden onlardan sonra gitmiyorsun?

Why aren't you going after them?

Neden ondan sonra gitmiyorsun?

Why aren't you going after him?

Neden onun peşinden gitmiyorsun?

Why aren't you going after her?

Gerçekten gitmiyorsun, değil mi?

- You're not really going, are you?
- You aren't really going, are you?

Neden ilk sen gitmiyorsun?

Why don't you go first?

Henüz gitmiyorsun, değil mi?

- You're not going yet, are you?
- You aren't going yet, are you?

Tatile Yeni Zelanda'ya gitmiyorsun.

You are not going on holiday to New Zealand.

Bugün niye işe gitmiyorsun?

Why aren't you going to work today?

Neden gitmiyorsun ve eşyalarını almıyorsun?

Why don't you go and get your things?

O tamam deyinceye kadar gitmiyorsun.

You're not leaving until I say it's OK.