Translation of "Olmakta" in English

Temkinli olmakta haklıydım.

I was right to be wary.

Aynısı Oyuncak Hikâyesi'nde olmakta.

The same thing happens in Toy Story for example,

Daha da kötüleri olmakta,

it gets much worse,

Bugün konsantre olmakta zorlanıyorum.

It's hard for me to concentrate today.

Konsantre olmakta sorun yaşıyorum.

- I'm having a hard time concentrating.
- I'm having trouble concentrating.
- I have trouble concentrating.

Endişeli olmakta oldukça haklısın.

You're quite right to be concerned.

Tom çevrim içi olmakta zorlanıyordu.

Tom had trouble getting online.

Ben konsantre olmakta zorluk çekiyorum.

I'm having a hard time concentrating.

Konsantre olmakta zorluk çekiyor musun?

Do you have trouble concentrating?

Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.

Look at the reddish skies, the night is falling down.

Konsantre olmakta bir sorununuz var gibi görünüyor.

You seem to have a problem concentrating.

- Tom adapte olmakta çok zorlandı.
- Tom ciddi uyum sorunu yaşadı.

Tom had a very tough time adapting.

Ve burada, Marine Le Pen'in partisi Ulusal Cephe ana güç olmakta

And here, the party of Marine Le Pen, the NATIONAL FRONT, has bigger changes to become

Daha aydınlık bir dünyaya adapte olmakta zorlandıkları pek çok noktadan biri bu.

Just one of the many ways they are struggling to adapt to a brighter world.

- Konsantre olmakta zorlandım.
- Konsantre olmak bana zor gelmişti.
- Dikkatimi vermekte zorluk çekmiştim.

I found it difficult to concentrate.