Translation of "Mazareti" in English

Tom'un mazareti yoktu.

Tom had no alibi.

Onun mazareti hiçbir anlam taşımıyordu.

Her excuse added up to nothing.

Tom'un bir mazareti var mı?

Does he have an alibi?

Mazareti ne olursa olsun, onu affedemem.

It doesn't matter what excuse he gives me, I can't forgive him.

Tom'un tam olarak kaçar yolu olmayan bir mazareti yok.

Tom doesn't exactly have an airtight alibi.