Translation of "Lisede" in English

Lisede popülerdim.

I was popular in high school.

- Lisede Fransızca gördüm.
- Lisede Fransızca dersi almıştım.

I took French in high school.

Tom hâlâ lisede.

Tom is still in high school.

Onlar lisede tanıştılar.

They met in high school.

Lisede matematikte iyiydi.

She was good at mathematics in high school.

Lisede popüler miydin?

Were you popular in high school?

Lisede tenis oynardım.

I used to play tennis in high school.

Lisede Fransızca öğretirim.

I teach French at a high school.

Oğlum şimdi lisede.

My son is in high school now.

Artık lisede değiliz.

We're not in high school anymore.

Lisede notların nasıldı?

What were your grades like in high school?

Onlar lisede sevgiliydi.

They used to be sweethearts back in high school.

Hala lisede misin?

- Are you still in school?
- Are you still in high school?

Lisede popüler değildim.

I wasn't popular in high school.

Tom lisede güreşti.

Tom wrestled in high school.

Sami lisede okudu.

Sami studied at high school.

Lisede basketbol takımındaydım.

I was on the basketball team in high school.

O, lisede bir atletti.

- He was an athlete in high school.
- She was an athlete in high school.

Lisede bir kızım var.

I have a daughter in high school.

Biz lisede flört ettik.

We dated in high school.

Lisede öğrenci kurulu başkanıydım.

I was the student body president in high school.

Lisede çok çalıştın mı?

Did you study hard in high school?

Seni lisede zorlukla tanıyordum.

I hardly knew you in high school.

Tom lisede basketbol oynadı.

Tom played basketball in high school.

Onunla lisede çıkmaya başladı.

He started dating her from high school.

Öğretmen bir lisede çalışıyor.

The teacher works in a high school.

Lisede Fransızca öğrendiğini sanıyorum.

- I assume you studied French in high school.
- I assume that you studied French in high school.

Sen lisede bir zorbaydın.

You were a bully in high school.

Tom henüz lisede değil.

Tom isn't in high school yet.

Lisede voleybol oynamaya başladım.

I started playing volleyball in high school.

Lisede basketbol takımında mıydın?

Were you on the basketball team in high school?

Tom lisede çok popülerdi.

Tom was very popular in high school.

Lisede beyzbol oynadın mı?

Did you play baseball in high school?

Hâlâ lisede değil misin?

Aren't you still in high school?

Tom lisede pısırığın tekiydi.

Tom was a wimp in high school.

Tom lisede Fransızca öğrendi.

Tom learned French in high school.

Lisede Fransızca'dan nefret ediyordum.

I hated French in high school.

- Lise öğrencisi.
- Lisede okuyor.

He is a high school student.

Lisede bana çok sataşılırdı.

I got teased a lot in high school.

- Leyla lisede popüler bir kızdı.
- Leyla lisede sevilen bir kızdı.

Layla was a popular girl in high school.

Lisede, sözcüklere farklı şekilde bakmakta

I got really good at looking at words differently

Lisede bir yılım daha var.

I have another year at high school.

Tom lisede Gazabın Üzümlerini okudu.

Tom read The Grapes of Wrath in high school.

Lisede İngilizce dil bilgisi öğretir.

He teaches English grammar at a high school.

O, lisede en iyi arkadaşımdı.

He was my best friend in high school.

Tom o lakabı lisede aldı.

Tom got that nickname in high school.

Tom hâlâ lisede, değil mi?

Tom is still in high school, isn't he?

Caddenin yukarısındaki lisede Fransızca öğretirim.

I teach French at the high school up the street.

Lisede, Fransızca benim sevdiğim dersti.

In high school, French was my favorite subject.

Lisede Fransızca öğrenmek zorunda kaldım.

I had to study French in high school.

Tom bir lisede Fransızca öğretiyor.

Tom teaches French at a high school.

Tom lisede son sınıf öğrencisidir.

Tom is a junior in high school.

Lisede birçok konuda ders alıyoruz.

We study many subjects in high school.

Siz ikiniz lisede arkadaş mıydınız?

Were you two friends in high school?

Bizim lisede, Framsızca seçmeli dersti.

At our high school, French is an elective.

Kızım lisede ders vermek istiyor.

My daughter wants to teach in high school.

O, lisede çok iyi yapıyordu.

She was doing very well at high school.

Bizim lisede Fransızca seçmeli derstir.

At our high school, French is an elective.

Onlar lisede favori gruplarımdan biriydi.

They were one of my favorite bands in high school.

Tom ve Mary lisede tanıştılar.

Tom and Mary met in high school.

Bu, lisede benim favori sporumdu.

It was my favorite sport in high school.

Basketbol lisede benim favori sporumdu.

Basketball was my favorite sport in high school.

Önümüzdeki nisan ayında lisede olacağım.

I will be in high school next April.

Tom lisede zorbalığa maruz kaldı.

Tom was bullied in high school.

Lisede en sevdiğiniz öğretmen kimdi?

Who was your favorite teacher in high school?

Leyla lisede Sami ile tanıştı.

Layla met Sami at high school.

Sami yerel bir lisede öğretmendir.

Sami is a teacher at a local high school.

Tom ve ben lisede tanıştık.

Tom and I met in high school.

Tom, lisede Mary'nin erkek arkadaşıydı.

Tom was Mary's boyfriend in high school.

Mary lisede popüler bir kızdı.

Mary was a popular girl in high school.

Tom Mary ile lisede tanıştı.

Tom met Mary in high school.

- Sami lisede idi.
- Sami lisedeydi.

Sami was at high school.

Lisede iken basketbol takımında mıydın?

Were you on the basketball team when you were in high school?

- Tom liseye gidiyor.
- Tom lisede.

Tom is in high school.

- Lisede herkes böyle aptalca şeyler yapar.
- Herkes lisede öyle aptalca şeyler yapar.

Everybody does stupid stuff like that in high school.

- Tom, yerel bir lisede öğretmenlik yapıyor.
- Tom yerel bir lisede bir öğretmen.

Tom is a teacher at a local high school.

Bilimsel kaynakları sınırlı bir lisede okumuştum.

with limited opportunity for scientific exploration.

Cuma gecesi lisede bir dans olacak.

There will be a dance Friday night at the high school.

Babam bir lisede İngilizce dersine giriyor.

My father teaches English at a high school.

Lisede Tom'la flört ettiğin doğru mu?

Is it true that you dated Tom in high school?

Tom lisede benim en iyi arkadaşımdı.

Tom was my best friend in high school.

Geçmişte lisede, her sabah altıda kalkardım.

Back in high school, I got up at 6 a.m. every morning.

Keşke lisede Fransızca öğrenme fırsatım olsaydı.

- I wish I had had the chance to learn French in high school.
- I wish that I had had the chance to learn French in high school.

O lisede, spor, derslerden daha önemlidir.

At that high school, sports is more important than academics.

Tom bir lisede tarih dersleri veriyor.

Tom teaches history at a high school.

Şehirdeki en büyük lisede tarih öğretiyorum.

I teach history at the largest high school in town.

O, lisede, ama erkek arkadaşı üniversitededir.

She's in high school, but her boyfriend is in college.

Tom lisede çok daha eğlenceli görünüyordu.

Tom seemed much more fun in high school.

Tom lisede en popüler olmayan çocuktu.

Tom was the most unpopular boy in high school.

Lisede, birçok kez zayıf not aldım,

As a high-schooler, I have failed many times,

Tom bana lisede tanıdığım birini hatırlatıyor.

Tom reminds me of someone I used to know in high school.

Tom lisede öğretmek için nitelikli değil.

Tom isn't qualified to teach high school.

Tom yerel bir lisede Fransızca öğretir.

Tom teaches French at a local high school.

Mary, lisede Kate'in en yakın arkadaşıydı.

Mary was Kate's best friend in high school.

Tom lisede Mary'nin en yakın arkadaşıydı.

Tom was Mary's best friend in high school.