Translation of "Popüler" in English

0.014 sec.

Examples of using "Popüler" in a sentence and their english translations:

Popüler misin?

Are you popular?

Popüler oldu.

It went viral.

Tom popüler.

Tom is popular.

Avustralya'da popüler.

It's popular in Australia.

Şarkıcı popüler olacak.

The singer is going to be a hit.

Tom çok popüler.

Tom is very popular.

O, popüler midir?

Is it popular?

Lisede popüler miydin?

Were you popular in high school?

Tom popüler değildi.

Tom wasn't popular.

Bu çok popüler.

It's very popular.

Tom oldukça popüler.

Tom is quite popular.

Tom gerçekten popüler.

Tom is really popular.

Tom popüler değildir.

Tom is unpopular.

Tom popüler oldu.

Tom became popular.

Ben popüler değilim.

- I'm not famous.
- I'm unpopular.

Lisede popüler değildim.

I wasn't popular in high school.

Gerçekten popüler görünüyorsun.

You seem to be really popular.

Popüler olmak istiyorum.

I want to be popular.

Tom popüler görünüyordu.

Tom seemed to be popular.

Bu, Avustralya'da popüler.

It's popular in Australia.

- Neden bu çok popüler?
- Bu neden bu kadar popüler?

Why is it so popular?

Film, gençler arasında popüler.

The movie is popular among the youngsters.

Michael Jackson, ABD'de popüler.

Michael Jackson is popular in the US.

Popüler şarkıcı intihar etti.

The popular singer committed suicide.

Müziği evde popüler değildi.

His music was not popular at home.

Sachiko, Judy'den daha popüler.

Sachiko is more popular than Judy.

Şimdi popüler olan nedir?

What is popular now?

Alman arabaları çok popüler.

German cars are very popular.

Süt popüler bir içecektir.

Milk is a popular beverage.

O popüler bir fikir.

It's a popular idea.

Popüler her şey yanlıştır.

Everything popular is wrong.

Bu, öğrenciler arasında popüler.

It's popular with students.

Bu, kadınlar arasında popüler.

It's popular with women.

Şarkıcı popüler hale gelecek.

That singer is going to become popular.

Sanırım Tom çok popüler.

Tom is very popular, I suppose.

Acai çilekleri popüler oldu.

Acai berries have become popular.

Tom popüler, değil mi?

Tom is popular, isn't he?

Tom öğrencileri ile popüler.

Tom is popular with the students.

Futbol beyzboldan daha popüler.

Soccer is more popular than baseball.

Popüler olma şansımı mahvettin.

- You've ruined my chances at being popular.
- You've ruined my chances of becoming popular.

O benden daha popüler.

She's more popular than me.

O, benden daha popüler.

He's more popular than me.

Okulda popüler olmak istiyor.

She wants to be popular at school.

Tom popüler bir adam.

Tom is a popular guy.

Tom popüler olduğumu söyledi.

Tom said I was popular.

Kros kayağı Norveç'te popüler.

Cross-country skiing is popular in Norway.

Bu oyuncaklar çok popüler.

These toys are very popular.

Elektrikli arabalar popüler oluyor.

Electric cars are getting popular.

O bugünlerde çok popüler.

- It's very big these days.
- It's very popular these days.

Futbol Brezilya'da en popüler.

Soccer is most popular in Brazil.

Tom Mary'den daha popüler.

Tom is more popular than Mary.

Ekoturizm gittikçe daha popüler.

Ecotourism is more and more popular.

Tom popüler bir öğretmendir.

Tom is a popular teacher.

Tom popüler olmak istiyor.

Tom wants to be popular.

Takım sporları çok popüler.

Team sports are very popular.

Popüler olmak umurumda değil.

I don't care about being popular.

Tom neden hâlâ popüler?

Why is Tom still popular?

Tom son derece popüler.

Tom is extremely popular.

Tom açıkçası çok popüler.

Tom is obviously very popular.

Futbol tenisten daha popüler.

Soccer is more popular than tennis.

Beatles gençler arasında popüler.

The Beatles are popular among young people.

Hamilton'un fikirleri popüler değildi.

Hamilton's ideas were not popular.

Duvarlar bugünlerde çok popüler.

- Walls are very big these days.
- Walls are very popular these days.

Tom benden daha popüler.

- Tom is more popular than me.
- Tom is more popular than I am.

Mary popüler bir oyuncu.

Mary is a popular actress.

Kahve popüler bir içecektir.

Coffee is a popular beverage.

Tom'un fikirleri popüler değildi.

Tom's ideas weren't popular.

Daha popüler hale geliyor.

It's becoming more popular.

Tom pek popüler değil.

Tom isn't very popular.

Tom, kampüste çok popüler.

Tom is very popular on campus.

Tom popüler olmaya çalışıyor.

Tom is trying to be popular.

Tom pek popüler değildi.

Tom wasn't very popular.

Tom popüler olmak istiyordu.

Tom wanted to be popular.

Tom'un popüler olduğunu biliyorum.

- I know Tom is popular.
- I know that Tom is popular.

- Tom, Mary kadar popüler görünmüyor.
- Tom, Mary kadar popüler olmuş gözükmüyor.

Tom doesn't seem to be as popular as Mary.

Popüler bir anlayışı haline geldi.

of our cultural footprint.

Nefretle beslenen popüler bir isyan .

French invader.

Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.

Young people like popular music.

Bugünlerde hangi tür şarkılar popüler?

What kind of songs are popular these days?

Balıkçılık en popüler hobilerinden biridir.

Fishing is one of the most popular hobbies.

Hawaii popüler bir turizm beldesidir.

Hawaii is a popular tourist resort.

Kart oynamak popüler bir eğlencedir.

Playing cards is a popular pastime.

Bu gerçek popüler bir madde.

This is a real popular item.

Japonya'da ünlü popüler bir şarkıcıdır.

He's a famous popular singer in Japan.

O popüler şarkıları söylemeyi seviyor.

He likes to sing popular songs.

Simpsonlar popüler bir televizyon dizisidir.

"The Simpsons" is a popular TV show.

Yumi'nin hobisi popüler şarkılar söylemek.

Yumi's hobby is singing popular songs.

Film genç insanlar arasında popüler.

- The movie is popular among the youngsters.
- The movie is popular with young people.

Futbol Brezilyada en popüler spor.

Soccer is the most popular sport in Brazil.

Bu atasözü aniden popüler oldu.

This saying suddenly became popular.