Translation of "Değiliz" in Finnish

0.008 sec.

Examples of using "Değiliz" in a sentence and their finnish translations:

- Terörist değiliz.
- Biz terörist değiliz.

Me emme ole terroristeja.

- Akraba değiliz.
- Biz akraba değiliz.

Emme ole sukua.

Evli değiliz.

Emme ole naimisissa.

Tehlikede değiliz.

- Emme ole vaarassa.
- Me ei olla vaarassa.

Kızgın değiliz.

Me emme ole vihaisia.

Yaşlı değiliz.

- Me emme ole vanhoja.
- Emme ole vanhoja.

Mükemmel değiliz.

Emme ole täydellisiä.

Evde değiliz.

Emme ole kotona.

- Buraya ait değiliz.
- Biz buraya ait değiliz.

Me emme kuulu tänne.

Biz asker değiliz.

Me emme ole sotilaita.

Biz evli değiliz.

Emme ole naimisissa.

Biz yabancı değiliz.

Me emme ole ulkomaalaisia.

Hiçbirimiz mükemmel değiliz.

Kukaan meistä ei ole täydellinen.

Biz deli değiliz.

Emme ole hulluja.

Biz sorumlu değiliz.

Me emme ole vastuussa.

Biz aptal değiliz.

- Emme ole tyhmiä.
- Me ei olla tyhmiä.

Biz mahkumlar değiliz.

Emme ole vankeja.

Biz polisler değiliz.

Me emme ole kyttiä.

Hiçbirimiz korkak değiliz.

Ketkään meistä eivät ole pelkureita.

Henüz açık değiliz.

Emme ole vielä auki.

Biz suçlu değiliz.

Emme ole rikollisia.

Biz melek değiliz.

Emme ole enkeleitä.

Artık genç değiliz.

Emme ole nuoria enää.

Biz milyoner değiliz.

Emme ole miljonäärejä.

- Biz tehlikeyi atlattık.
- Tehlikede değiliz.
- Biz tehlikede değiliz.

Emme ole vaarassa.

Mary ve ben düşman değiliz ama dost da değiliz.

Mari ja minä emme ole vihollisia, mutta emme me ole ystäviäkään.

- O kadar aptal değiliz.
- O kadar da aptal değiliz.

Emme me niin tyhmiä ole.

Bunu yapmak zorunda değiliz.

Meidän ei tarvitse tehdä tätä.

Henüz ikna olmuş değiliz.

Emme ole vielä vakuuttuneita.

O kadar aptal değiliz.

Emme me niin tyhmiä ole.

Biz artık arkadaş değiliz.

Emme ole enää ystäviä.

Henüz bundan emin değiliz.

Emme vielä ole siitä varmoja.

Biz eskisi kadar genç değiliz.

Emme ole niin nuoria kuin tapasimme olla.

Artık 80'li yıllarda değiliz.

Emme enää ole 80-luvulla.

Hiçbirimiz onun fikrine karşı değiliz.

Kukaan meistä ei ole eri mieltä hänen kanssaan.

Ebeveynlerim ve ben yakın değiliz.

Vanhempani ja minä emme ole läheisiä.

- Hiçbirimiz mükemmel değiliz.
- Hiçbirimiz mükemmel değil.

Kukaan meistä ei ole täydellinen.

Tom'un toplantıya katılacağından emin değiliz bile.

Emme voi edes olla varmoja, että Tom tulee osallistumaan kokoukseen.

Biz arkadaş değiliz. Biz eş dostuz.

Me emme ole ystäviä. Me olemme tuttavia.

Düşündüğün kadar aptal değiliz, değil mi?

Emme ole niin typeriä kuin luulit, eikö totta?

Biz aşık değiliz. Biz sadece iyi arkadaşlarız.

Me emme ole rakastavaisia. Me olemme vain hyviä ystäviä.

Şehir ortamında refah seviyesi yükselen tek primatlar biz değiliz.

Emme ole ainoa kädellinen, joka kukoista urbaanissa ympäristössä.

Biz sadece aç değiliz fakat aynı zamanda susuzluk da çekiyoruz.

- Me emme olleet vain nälkäisiä, mutta myös janoisia.
- Meillä ei ollut vain nälkä, vaan myös jano.

Ama aynı zamanda dayanışıyoruz çünkü bir toplum inşa etmek zorundayız. Çünkü Robinson Crusoe değiliz.

Teemme myös yhteistyötä luodaksemme yhteiskuntia. Emme ole Robinson Crusoe.