Translation of "Kurşunu" in English

Doktorlar kurşunu çıkardılar.

Doctors removed the bullet.

Bu silahın kurşunu yok.

This gun is out of bullets.

Doktorlar, kurşunu çıkarmaya korkuyorlardı.

Doctors were afraid to remove the bullet.

Simyacılar kurşunu altına dönüştürmek istediler.

The alchemists wanted to turn lead into gold.

Onlar hâlâ kurşunu altına dönüştüremiyorlar.

They still can not convert lead into gold.

Sami kurşunu Leyla'nın kolundan çıkardı.

Sami cut the bullet out of Layla's arm.

O, erimiş kurşunu bir huniye döktü.

She poured the molten lead into a funnel.

Tom son kurşunu kendisi için sakladı.

Tom saved the last bullet for himself.

Nicolas Flamel kurşunu altına dönüştürmeyi hayal etti.

Nicolas Flamel dreamed of turning lead into gold.

Onlar kurşunu olduğu yerde bırakmaya karar verdiler.

They decided to leave the bullet where it was.

Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.

A doctor tried to remove the bullet from the president's head.

Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?

The public bought it hook, line and sinker, didn't they?

Geçen yıl tuvaletin içinde bir maganda kurşunu ateşleyen bir güvenlik görevlisi ile bir olay vardı.

Last year there was an incident with a security guard who shot a stray bullet inside a toilet.