Translation of "Kitapçı" in English

Bir kitapçı arıyorum.

I'm looking for a book store.

Hemen köşede bir kitapçı var.

There is a bookstore just 'round the corner.

Otelde bir kitapçı var mıdır?

Is there a book store in the hotel?

Evimin karşısında bir kitapçı var.

There is a bookstore across from my house.

Bu, şehirdeki en büyük kitapçı.

This is the biggest bookstore in town.

Bir kitap istiyorum. Kitapçı nerede?

I want a book. Where is the bookstore?

Bu kitapçı JUMP satışını durdurdu.

This bookstore stopped selling JUMP.

O köşede bir kitapçı vardı.

There used to be a bookstore on that corner.

Buralarda hiç kitapçı var mı?

Are there any book stores around here?

Alışveriş merkezinin önünde bir kitapçı var.

There is a bookstore in front of the department store.

Caddede evimin karşısında bir kitapçı var.

There's a bookstore across the street from my house.

Bu bölgede çok az kitapçı var.

There are few bookstores in this area.

Kitapçı da geç kapanıyor gibi görünüyor.

It seems like the book store is also closing late.

Bu şehirde hiç kitapçı var mı?

Are there any book stores in this city?

Bu kasabada hiç kitapçı var mı?

Are there any book stores in this town?

Şehir merkezinde onun bir kitapçı dükkânı var.

He has a bookstore in the center of the city.

Affedersiniz. Ben bir kitap istiyorum. Kitapçı nerede?

Excuse me. I want a book. Where is the bookstore?

Bir alışveriş merkezinde küçük bir kitapçı işletirdim.

I used to run a small bookstore in a shopping centre.

Küçük şehirdekiyle büyük şehirdeki kitapçı arasındaki fark nedir?

What is the difference between a bookshop in a small town and in a big city?

Bu kitapçı özellikle eski ve nadir kitaplarla ilgileniyor.

This bookstore deals exclusively in old and rare books.

- Kitapçı çok kitap okur.
- Kitap satıcıları çok kitap okurlar.

The bookseller reads a lot of books.

O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.

A bookstore in that location wouldn't make enough money to survive.