Translation of "Evimin" in English

0.007 sec.

Examples of using "Evimin" in a sentence and their english translations:

Evimin anahtarını kaybettim.

I've lost the key to my house.

Evimin çatısı yok.

My house doesn't have a roof.

Evimin çatısı kırmızıdır.

The roof of my house is red.

Evimin yıkılmasına dayanamadım.

I could not stand my house being torn down.

Evimin izolasyonu yok.

My house has no insulation.

Evimin garajı yok.

My house doesn't have a garage.

Mağaza evimin tam karşısındadır.

The store is just across from my house.

Evimin yanında durmayı unuttu.

She forgot to stop next to my house.

Gazetede evimin ilanını verdim.

I advertised my house in the newspaper.

Tom evimin yanında durdu.

Tom stopped by my house.

Otobüs evimin önünde durur.

The bus stops in front of my house.

Kendimi evimin dışına kilitledim.

I've locked myself out of my house.

Benim evimin anahtarlarını kaybettim.

I lost my house keys.

Evimin anahtarlarını bulmam lazım.

I need to find the keys to my house.

Okul caddede evimin karşısında.

The school is across the street from my house.

Tom'da evimin anahtarı var.

Tom has a key to my house.

Evimin arkasında bir kilise var.

There is a church at the back of my house.

Okul evimin yürüme mesafesi içerisindedir.

The school is within walking distance of my house.

Evimin büyük onarımlara ihtiyacı var.

My house needs major repairs.

Evimin arkasında bir bahçe var.

There is a garden at the back of my house.

Evimin etrafında büyük ağaçlar vardı.

There used to be big trees around my house.

Evimin yanında bir kilise var.

There is a church near my house.

O evimin işitme menzilinde yaşıyor.

He lives within earshot of my house.

Evimin önünde bir göl var.

There is a lake in front of my house.

Evimin karşısında bir kitapçı var.

There is a bookstore across from my house.

Evimin yanında bir okul vardır.

There is a school near my house.

O otobüs evimin önünde durur.

That bus stops in front of my house.

Evimin önünde bir kitabevi var.

There is a bookstore in front of my house.

Evimin yakınında bir yangın çıktı.

A fire broke out near my house.

Evimin küçük bir avlusu var.

My house has a small yard.

Evimin yanında birkaç dükkân var.

There are a few shops next to my house.

Evimin önündeki sokak oldukça dar.

The street in front of my house is pretty narrow.

Evimin önünde birkaç kaza gördüm.

I've seen several accidents in front of my house.

Evimin yakınında bir daire var.

There is an apartment house near my house.

Evimin yakınında hiç dükkan yok.

There are no shops near my house.

Evimin yakınında bir nehir var.

There's a river near my house.

Bir araba evimin önünde durdu.

A car drew up in front of my house.

Otobüs tam evimin önünde durur.

The bus stops right in front of my house.

Onun evimin dışında olmasını istiyorum.

I want him out of my house.

Evimin etrafında bir çit var.

There's a fence around my house.

Evimin yakınında bir park var.

- There is a park near my house.
- There's a park near my house.
- Near my house, there's a park.

Evimin önemli onarımlara ihtiyacı var.

My house needs considerable repairs.

Evimin yakınında bir iş arıyorum.

- I am looking for a job near my house.
- I'm looking for a job near my house.

Bay Johnson'ın evi evimin yanındadır.

Mr Johnson's house is next to my house.

Evimin yakınında bir dükkan yok.

There is not a store near my house.

Evimin önünde bir postane var.

There is a post office in front of my house.

Evimin önünde bir park var.

There is a park in front of my house.

Evimin önünde bir dükkan var.

There is a shop in front of my house.

Evimin yanında bir park vardır.

- There is a park near my house.
- There's a park near my house.

Tom evimin nerede olduğunu biliyor.

Tom knows where my house is.

Evimin arkasında bir sokak var.

There's an alley behind my house.

Benim evimin onarıma ihtiyacı var.

My house needs repairs.

Benim evimin mavi çatısı var.

My house has blue roof.

Tom evimin yanındaki otelde kalıyor.

Tom is staying at the hotel near my house.

- Evimin önünde ufak bir bahçe var.
- Evimin önünde küçük bir bahçe var.

There is a small garden in front of my house.

Evimin arkasında bir mutfak bahçesi var.

There is a kitchen garden behind my house.

Evimin önünde uzun bir ağaç vardı.

There was a tall tree in front of my house.

Tatillerimi evimin içinde kilitli geçirmek istemiyorum.

I don't want to spend my vacations locked inside my house.

Kedi tek başına evimin çatısına tırmandı.

The cat climbed up the roof of my house by himself.

Evimin önünde uzun bir ağaç var.

There is a tall tree in front of my house.

Benim evimin iki yatak odası var.

My house has two bedrooms.

Hafta sonlarında evimin önünde park edemezsin.

You can't park in front of my house on weekends.

Trenin evimin yanından geçişini duymaya alışkınım.

I am used to hearing the train pass by my house.

Evimin yanında güzel bir park var.

There is a beautiful park near my home.

Evimin içinde iki tane zombi var.

There are two zombies inside my house.

Benim evimin bir meyve bahçesi var.

My house has a fruit garden.

Evimin önünde yeni bir bina yapılıyor.

A new building is being built in front of my house.

Caddede evimin karşısında bir kitapçı var.

There's a bookstore across the street from my house.

Evimin nerede olduğunu sana kim söyledi?

Who told you where my house is?

O ısrarla evimin kapı zilini çaldı.

He persistently rang my house's doorbell.

Evimin arkasında küçük bir gölet var.

There is a small pond in back of my house.

Evimin önünde bir kiraz ağacı var.

There is a cherry tree in front of my house.

Her gün evimin yanından geçtiğini görüyorum.

I see you going by my house every day.

Evimin üstüne güneş panelleri monte edeceğim.

I'm going to install solar panels on my house.

Sabahları Tom'u evimin önünden koşarken görürdüm.

I used to see Tom jogging past my house in the morning.

Tom evimin yanında bir otelde kalıyor.

Tom has been staying at a hotel near my house.

- Evimin hemen önünde bir otobüs durağı var.
- Evimin tam önünde bir otobüs durağı var.

There's a bus stop right in front of my house.

Evimin dışarıda gizli bir yedek anahtarı var.

I have a spare key to my house hidden outside.

Bu sabah arabayla evimin önünden geçtiğini gördüm.

I saw you driving by my house this morning.

Benim evimin arkasındaki inekler sadece laleleri yiyorlar.

The cows behind my house only eat tulips.

Sık sık evimin yanındaki süpermarkete alışverişe giderim.

I often go shopping at the supermarket near my house.

Evimin hemen önünde bir otobüs durağı var.

There's a bus stop right in front of my house.

Evimin önünde büyüleyici bir pasta salonu var.

In front of my house there is a charming patisserie.

Bir fotoğrafçı, benim evimin bir fotoğrafını çekti.

A photographer took a photograph of my house.

Çocuklarım evimin yanındaki parkta salıncaklarda oynamayı seviyor.

My children like to play on the swings in the park near my house.