Translation of "Karşılamaya" in English

0.008 sec.

Examples of using "Karşılamaya" in a sentence and their english translations:

Herkesi karşılamaya gel.

- Come meet everybody.
- Come and meet everyone!

Tom'u karşılamaya gidelim.

Let's go meet Tom.

Onları karşılamaya gidelim.

Let's go and meet them.

Onu karşılamaya gidelim.

Let's go meet him.

Yakında onları karşılamaya gideceğim.

I'll go meet them soon.

Niçin Tom'u karşılamaya gitmiyorsun?

Why don't you go meet Tom?

Tom'u karşılamaya gitmek zorundayım.

I've got to go meet Tom.

Neden onları karşılamaya gitmiyorsun?

- Why don't you go meet them?
- Why don't you go meet her?

Neden onu karşılamaya gitmiyorsun?

- Why don't you go meet him?
- Why don't you go meet her?

Neden onları karşılamaya gitmiyoruz?

Why don't we go meet them?

Onları karşılamaya gitmek zorundayım.

I've got to go meet them.

Onu karşılamaya gitmek zorundayım.

- I have to meet him.
- I've got to go meet him.

Senin isteklerini karşılamaya çalışacağım.

I'll try to meet your wishes.

Ben sizinle karşılamaya can atıyorum.

I've been anxious to meet you.

Lütfen beni istasyonda karşılamaya gel.

Please come to meet me at the station.

Tom zararı karşılamaya gönüllü oldu.

Tom volunteered to pay for the damages.

Tüm köy onları karşılamaya çıktı.

The whole village came out to welcome him.

Biz onları karşılamaya gitmek zorundayız.

We've got to go meet them.

Dün öğleden sonra beni karşılamaya geldi.

He came to meet me yesterday afternoon.

- Tom'u karşılamaya gel.
- Gel Tom'la tanış.

Come meet Tom.

- Onları karşılamaya gidelim.
- Onlarla buluşmaya gidelim.

Let's go meet them.

Bob sabah erkenden onun büyükbabasını karşılamaya gitti.

Bob went to meet her grandfather early in the morning.

Tom dün öğleden sonra beni karşılamaya geldi.

Tom came to meet me yesterday afternoon.

Biz inşaat hızının büyük daireler talebini karşılamaya yeterli olmadığı için üzgünüz.

We're sorry that the pace of construction is not sufficient to address the great demand for apartments.

- Beni karşılamak için geldiğiniz için teşekkür ederim.
- Beni karşılamaya geldiğin için teşekkürler.

Thank you for coming to meet me.