Translation of "Kampanyası" in English

0.006 sec.

Examples of using "Kampanyası" in a sentence and their english translations:

Seçim kampanyası yapıyor. Propaganda yapıyor.

She is running the electoral race. She is in full roadshow.

Başarılı bir seçim kampanyası yaptı.

He fought a successful election campaign.

O sadece ucuz bir reklam kampanyası.

That's just a cheap publicity stunt.

Benjamin Harrison'un kampanyası iyi organize edilmişti.

Benjamin Harrison's campaign was well-organized.

Bir alana bir bedava kampanyası fantastik olabilir.

your dollar.

1880 yılının seçim kampanyası heyecan verici değildi.

The election campaign of 1880 was not exciting.

İktidar partisi muhalefete karşı bir karalama kampanyası yürütüyor.

The ruling party is running a smear campaign against the opposition.

Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük reklam kampanyası.

This is the biggest publicity stunt I've ever seen.

Reklam kampanyası şirket için bir sürü iş üretti.

The advertising campaign generated a lot of business for the company.

Rusya "Güvenli Selfie'ler" adında yeni bir kamu güvenliği kampanyası başlattı.

Russia has just launched a new public safety campaign called "Safe Selfies".

Bizim şehir polisinin sarhoş sürücüleri hedefleyen yeni bir kampanyası var.

Our city police have a new campaign targeting drunken driving.

Seçim kampanyası sürecinde, Bay 120.000 devlet memurunu emekli edeceğini söyledi. Evet,

tone of Mrs. Le Pen, Mr. Macron is proposing to retire over 120.000 civil servants. Yes,

Bir alana bir bedava kampanyası paranın karşılığını alacağın en iyi yol gibi gelebilir, fakat genellikle...

BOGO can sound like the best way to get more bang for their buck, but often it's simply

Istediğiniz ürünü bir alana bir bedava kampanyası yoluyla satın almak yerine, bir ürünün ucuzlamasını beklediğinizde..

you're better off waiting for the one item you wanted to go on sale rather than purchasing