Translation of "Kalmakta" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kalmakta" in a sentence and their english translations:

Kalmakta karar kıldım.

I've decided I'm going to stay.

O sessiz kalmakta haklıydı.

He was right to keep silent.

Tom sessiz kalmakta haklıydı.

Tom was right to keep silent.

Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

[Bear] The carcass is good for the survivor.

Gitmekte ya da kalmakta özgürsün.

You are free to go or to stay.

Bütün yatakta kalmakta başka seçeneğim yoktu.

I had no choice but to stay in bed all day.

Tom uyanık kalmakta sorun yaşıyor gibi görünüyor.

Tom seems to be having trouble staying awake.

Tarih dersleri sırasında uyanık kalmakta zorluk yaşıyorum.

I've been having a hard time staying awake during history classes.

Yavaşça ve sessiz! Leşler hayatta kalmakta işe yarar.

Nice and quiet! A carcass is good for the survivor.

Firmamız kıyasıya rekabete karşı hayatta kalmakta başarısız oldu.

Our company failed to survive against cutthroat competition.

Acımasız rekabet karşısında, bizim iş hayatta kalmakta başarısız oldu.

In the face of ruthless competition, our business failed to survive.

Tom kalmakta ve partiden sonra temizlik yapmamıza yardım etmekte ısrar etti.

- Tom insisted on staying and helping us clean up after the party.
- Tom insisted on staying to help us clean up after the party.