Translation of "Görünüyor" in Dutch

- Leziz görünüyor.
- Nefis görünüyor.

Het ziet er lekker uit.

- O solgun görünüyor.
- Solgun görünüyor.

Hij ziet er bleek uit.

- O mutlu görünüyor.
- Mutlu görünüyor.

Hij lijkt gelukkig.

çelişkili görünüyor.

zoiets als een stand-up comedian zou kunnen zijn.

Mutlu görünüyor.

- Hij ziet er blij uit.
- Hij ziet er gelukkig uit.

Tuhaf görünüyor.

- Het ziet er vreemd uit.
- Het ziet er raar uit.

Kolay görünüyor.

- Het lijkt makkelijk.
- Het lijkt eenvoudig.

Büyüleyici görünüyor.

Het ziet er fascinerend uit.

Harika görünüyor!

Het klinkt geweldig!

Temiz görünüyor.

Het ziet er schoon uit.

İyi görünüyor!

Ziet er goed uit!

- Nefes kesici görünüyor.
- Heyecan verici görünüyor.

Ze ziet er adembenemend uit.

- O dürüst görünüyor.
- O, dürüst gibi görünüyor.

- Hij lijkt eerlijk te zijn.
- Het lijkt dat hij eerlijk is.

- Tom sakin görünüyor.
- Tom çok iyi görünüyor.

- Tom ziet er gaaf uit.
- Tom ziet er cool uit.

- Tom bitkin görünüyor.
- Tom oldukça yorgun görünüyor.

Tom ziet er uitgeput uit.

- Gücümün dışında gibi görünüyor.
- Yapamam gibi görünüyor.

Het lijkt buiten mijn macht.

Planın muhteşem görünüyor.

- Uw plan klinkt uitstekend.
- Jouw plan klinkt uitstekend.

Tom solgun görünüyor.

Tom ziet er bleekjes uit.

Hikâye doğru görünüyor.

Dat verhaal lijkt waar te zijn.

Hikaye gerçek görünüyor.

- Dat verhaal klinkt geloofwaardig.
- Het verhaal klinkt echt.

Köpek aç görünüyor.

De hond ziet er hongerig uit.

O şüpheli görünüyor.

Hij ziet er verdacht uit.

O yalnız görünüyor.

- Ze ziet er eenzaam uit.
- Ze lijkt eenzaam.

Bu şüpheli görünüyor.

Dit klinkt verdacht.

Tom mutlu görünüyor.

Tom lijkt gelukkig.

O sağlıklı görünüyor.

Hij ziet er gezond uit.

O, üzgün ​​görünüyor.

Ze ziet er triest uit.

O zengin görünüyor.

Ze ziet er rijk uit.

O korkutucu görünüyor.

Dat klinkt eng.

O kibar görünüyor.

Hij lijkt aardig.

O genç görünüyor.

Hij ziet er jong uit.

Tom harika görünüyor.

Tom ziet er geweldig uit.

O iyi görünüyor.

Hij ziet er goed uit.

O değersiz görünüyor.

Het lijkt waardeloos.

O yorgun görünüyor.

Hij ziet er moe uit.

Kafası karışmış görünüyor.

Zij lijkt in de war.

Politikaya kayıtsız görünüyor.

Politiek lijkt hem onverschillig te laten.

Teyzem genç görünüyor.

Mijn tante ziet er jong uit.

Bu iyi görünüyor.

Het ziet er goed uit.

Tom korkmuş görünüyor.

- Tom ziet er bang uit.
- Tom kijkt bang.

Tom sinirli görünüyor.

- Tom lijkt nerveus.
- Tom lijkt zenuwachtig.
- Tom ziet er zenuwachtig uit.
- Tom ziet er nerveus uit.
- Tom kijkt zenuwachtig.
- Tom kijkt nerveus.

Herkes rahatsız görünüyor.

Tom ziet er ongemakkelijk uit.

O harika görünüyor.

Dat klinkt fantastisch.

Tom gerilmiş görünüyor.

- Tom lijkt gestrest.
- Tom lijkt gespannen.

Tom samimi görünüyor.

Tom lijkt oprecht.

Tom hoş görünüyor.

Tom lijkt aardig.

Tom rahat görünüyor.

Tom lijkt op zijn gemak te zijn.

Tom endişeli görünüyor.

- Tom lijkt ongerust.
- Tom lijkt angstig.

Tom hasta görünüyor.

Tom ziet er ziek uit.

Tom rahatlamış görünüyor.

- Tom ziet er opgelucht uit.
- Tom lijkt opgelucht.

Tom suçlu görünüyor.

Tom ziet er schuldig uit.

Tom farklı görünüyor.

Tom ziet er anders uit.

Tom kızgın görünüyor.

- Tom ziet er geërgerd uit.
- Tom kijkt geërgerd.

Tom heyecanlı görünüyor.

Tom ziet er opgewonden uit.

O kızgın görünüyor.

Hij klinkt boos.

İyi görünüyor muyum?

Zie ik er goed uit?

O berbat görünüyor.

Dat klinkt verschrikkelijk.

Eğlenceli gibi görünüyor.

Ze ziet er leuk uit.

Bu riskli görünüyor.

Dit lijkt riskant.

Onlar rahatlamış görünüyor.

- Ze zien er opgelucht uit.
- Zij zien er opgelucht uit.

Tom bitkin görünüyor.

Tom ziet er uitgeput uit.

O güzel görünüyor.

- Dat klinkt mooi.
- Dat klinkt prachtig.

Bu basit görünüyor.

Het lijkt eenvoudig.

Tom genç görünüyor.

Tom ziet er jong uit.

Tom uykulu görünüyor.

Tom ziet er slaperig uit.

Tom ciddi görünüyor.

Tom klinkt serieus.

Tom saldırgan görünüyor.

Tom lijkt agressief.

Tom sakin görünüyor.

Tom lijkt kalm te zijn.

Tom zeki görünüyor.

Tom lijkt intelligent.

Tom güvenilmez görünüyor.

Tom lijkt niet te vertrouwen.

Tom sempatik görünüyor.

Tom lijkt sympathiek te zijn.

Ken mutlu görünüyor.

Ken ziet er gelukkig uit.

Tom garip görünüyor.

Tom ziet er ongemakkelijk uit.

Tom utangaç görünüyor.

Tom lijkt verlegen.

O dürüst görünüyor.

- Hij lijkt eerlijk te zijn.
- Het lijkt dat hij eerlijk is.

Annesi gibi görünüyor.

Zij ziet eruit als zijn moeder.

Elmalar iyi görünüyor.

De appels zien er goed uit.

Tom mutsuz görünüyor.

Tom ziet er droevig uit.