Translation of "Kalırken" in English

0.003 sec.

Examples of using "Kalırken" in a sentence and their english translations:

Paris'te kalırken, ona rastladım.

I met him while I was staying in Paris.

Onunla Londra'da kalırken tanıştım.

I met him when I was staying in London.

Londra'da kalırken onunla tanıştım.

During my stay in London, I met him.

- Boston'da kalırken Tom, Mary'yle karşılaştı.
- Boston'da kalırken Tom, Mary'yle tanıştı.

Tom met Mary while he was staying in Boston.

Paris'te kalırken, tesadüfen onunla tanıştım.

While staying in Paris, I happened to meet him.

Kırsalda kalırken iyi zaman geçirdim.

I had a good time while I stayed in the country.

Umarız burada kalırken keyif alırsınız.

We hope you enjoy your stay here.

Los Angeles'ta kalırken Hollywood'u ziyaret ettim.

I visited Hollywood while I stayed in Los Angeles.

O, Londra'da kalırken, o onu görmek için gitti.

He went to see her while she stayed in London.

Onun evinde kalırken bana büyük bir oda verdi.

She gave me a large room while I stayed at her house.

Üçüncüsü CSM'yi uçurmak için geride kalırken, iki astronot tarafından pilotluk yapılacaktı.

It would be piloted by two astronauts whilst the third stayed behind to fly the CSM.

İhracaatlar güçlüyken, ithalatlar istikrarlı kalırken ülkenin ticaret dengesi geçen yıl gelişti.

The nation's trade balance improved last year as exports were strong, while imports remained steady.

Ölü doğumun birçok nedenleri bilinmeyen ya da tedavi edilemez olarak kalırken, ölü doğumun önlenmesi çok zordur.

Prevention of stillbirth is very difficult, as many causes of stillbirth remain either unknown or untreatable.