Translation of "Tanıştı" in English

0.018 sec.

Examples of using "Tanıştı" in a sentence and their english translations:

Aktör ile tanıştı.

He became acquainted with the actor.

O Mary'yle tanıştı.

He met Mary.

Ebeveynlerin nasıl tanıştı?

How did your parents meet?

O, amcası ile tanıştı.

She met her uncle.

Dan cezaevinde Matt'le tanıştı.

Dan met Matt in prison.

Ailen Tom'la tanıştı mı?

Have your parents met Tom?

O, Amerika'dayken onunla tanıştı.

He met her while in the U.S.

Tom karısıyla nerede tanıştı?

Where did Tom meet his wife?

Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı.

He met his wife online.

O burada Tom'la tanıştı.

He met Tom here.

O, Mary ile tanıştı.

She met Mary.

Lucy Mary ile tanıştı.

Lucy met Mary.

Onlar Mary ile tanıştı.

They met Mary.

O onunla plajda tanıştı.

She met him on the beach.

Tom cezaevinde John'la tanıştı.

Tom met John in prison.

Sami, Ferit'le hapisteyken tanıştı.

Sami met Farid while he was in jail.

Sami bir hostesle tanıştı.

Sami met a stewardess.

Dün eve giderken kızla tanıştı.

He met the girl on his way home yesterday.

Onlar bir tanışma randevusunda tanıştı.

They met on a blind date.

Tom, Mary ile nasıl tanıştı?

How did Tom meet Mary?

Tom, Almanya'da tatildeyken Mary'yle tanıştı.

Tom met Mary while on holiday in Germany.

Mary Türkiye'de tatildeyken Tom'la tanıştı.

Mary met Tom while on holiday in Turkey.

Tom karısıyla Fransa'da okurken tanıştı.

Tom met his wife when he was studying in France.

İl fuarında bir oğlanla tanıştı.

She met a boy at the county fair.

Herhangi biriniz Tom'la tanıştı mı?

Have any of you ever met Tom?

Tom Mary ile havaalanında tanıştı.

Tom met Mary at the airport.

Tom eşiyle Almanya'da okurken tanıştı.

Tom met his wife when he was studying in Germany.

Tom Boston'dayken Mary ile tanıştı.

Tom met Mary while he was in Boston.

Ailen kız arkadaşınla tanıştı mı?

Have your parents met your girlfriend yet?

Tom, Mary'yle 1972 yılında tanıştı.

Tom met Mary in 1972.

Tom nihayet Mary ile tanıştı.

Tom finally met Mary.

O onunla bu sabah tanıştı.

She met him this morning.

İkisi Ekim ayında Boston'da tanıştı.

The two met in October in Boston.

Fadıl, Müslüman bir kadınla tanıştı.

Fadil met a Muslim woman.

Leyla lisede Sami ile tanıştı.

Layla met Sami at high school.

Tom lisedeyken Mary ile tanıştı.

Tom met Mary when he was in high school.

Akşam parkta Minda ile tanıştı.

In the evening he met Minda in the park.

Tom ve Mary kütüphanede tanıştı.

Tom and Mary met at the library.

Tom Mary ile lisede tanıştı.

Tom met Mary in high school.

Tom nerede Mary ile tanıştı?

Where did Tom meet Mary?

Sami Mısırlı bir imamla tanıştı.

- Sami met an imam from Egypt.
- Sami met an imam and he's from Egypt.

Sami değişik ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.

Sami met Muslims from various countries.

Tom birçok ilginç insanla tanıştı.

Tom has met a lot of interesting people.

Tom çeşitli ülkelerden insanlarla tanıştı.

Tom met people from various countries.

Tom Mary ile burada tanıştı.

Tom met Mary here.

Sami barda bir kadınla tanıştı.

Sami met a woman in a bar.

Tom, Avustralya'dayken Mary ile tanıştı.

- Tom met Mary when he was in Australia.
- Tom met Mary while he was in Australia.

Sami, Leyla ile üniversitede tanıştı.

Sami met Layla in college.

Sami Leyla'yla 1996'da tanıştı.

Sami met Layla in 1996.

Tom, Avustralya'da okurken karısıyla tanıştı.

Tom met his wife while he was studying in Australia.

O, onunla 3 yıl önce tanıştı.

She met him three years ago.

Tom ve Mary Yılbaşı partisinde tanıştı.

Tom and Mary met at a New Year's party.

Onlar bir balık avı gezisinde tanıştı.

They met on a fishing trip.

Çiftlikte part-time çalışırken Tom'la tanıştı.

She met Tom while working part-time on the ranch.

Tom bu sabah Mary ile tanıştı.

Tom met Mary this morning.

Tom ve Mary bir dansta tanıştı.

Tom and Mary met at a dance.

Mary akşam yemeği partisinde Tom'la tanıştı.

Mary met Tom at a dinner party.

Hiç sizden biri onlarla tanıştı mı?

Have any of you ever met them?

Hiç sizden biri onunla tanıştı mı?

Have any of you ever met him?

Akşam partisinde güzel bir esmerle tanıştı.

He met a pretty brunette at the evening party.

Bir gün ormanda bir kurtla tanıştı.

One day she met a wolf in the woods.

Tom ve Mary 2013'te tanıştı.

Tom and Mary met in 2013.

Tom partide hoş bir kızla tanıştı.

Tom met a pretty girl at the party.

Dün, Tom eski öğretmenlerinden biriyle tanıştı.

Yesterday, Tom met one of his former teachers.

Tom dün Mary'nin birkaç arkadaşıyla tanıştı.

Tom met a few of Mary's friends yesterday.

Sami İslam merkezinde bir Müslüman'la tanıştı.

Sami met a Muslim at the Islamic center.

Tom, Mary ile ne zaman tanıştı?

When did Tom meet Mary?

Sami okulda Müslüman bir çocukla tanıştı.

At school, Sami met a Muslim boy.

Sami Toronto'da Müslüman bir aileyle tanıştı.

Sami met a Muslim family in Toronto.

- Tom biriyle tanıştı.
- Tom birisiyle karşılaştı.

Tom has met someone.

Sami, Ferit'in ofisinde Leyla ile tanıştı.

Sami met Layla at Farid's office.

Sami, Leyla ile online olarak tanıştı.

Sami met Layla online.

Sami annesinin evinde Leyla ile tanıştı.

Sami met Layla at his mother's house.

- Sami, Leyla'yla tanıştı.
- Sami, Leyla'yla buluştu.

Sami met Layla.

Sami internette Müslüman bir kadınla tanıştı.

Sami met a Muslim woman online.

Ve bir arkeolog olan Hormuzd ile tanıştı.

and he met up with Hormuzd, an archeologist.

Ne garip, o öldüğü söylenilen biriyle tanıştı.

Strange to say, he met someone who was said to be dead.

Tom yaklaşık kendi yaşında bir kızla tanıştı.

Tom met a girl about his age.

O bugün okulda yeni bir arkadaşla tanıştı.

- She met a new friend at school today.
- She met a new friend in school today.

- Mary biriyle araya geldi.
- Mary biriyle tanıştı.

Mary has met someone.

- O, amcası ile tanıştı.
- O, amcasıyla buluştu.

She met her uncle.

Dan Linda adında bir fahişe ile tanıştı.

Dan met a prostitute named Linda.

O sohbet odasında bir sürü erkekle tanıştı.

She met many boys in the chatroom.

Tom Mary ile üç yıl önce tanıştı.

Tom met Mary three years ago.

Onlar lisedeyken Tom önce Mary ile tanıştı.

Tom first met Mary when they were in high school.

Tom Mary ile birkaç yıl önce tanıştı.

Tom met Mary a couple of years ago.

Tom bir spor salonunda üçüncü karısıyla tanıştı.

Tom met his third wife at a gym.

Fadıl, Dania adlı büyüleyici bir kızla tanıştı.

Fadil met a charming girl named Dania.

Tom arkadaşlarından biri vasıtasıyla Mary ile tanıştı.

Tom met Mary through one of his friends.

Tom ve Mary üç yıl önce tanıştı.

Tom and Mary met three years ago.

Sami Toronto'da çok sayıda Müslüman öğrenciyle tanıştı.

Sami met many Muslim students in Toronto.

Sami farklı farklı Müslüman ülkelerden Müslümanlarla tanıştı.

Sami met Muslims from various Muslim countries.

Sami, Leyla adında güzel bir kızla tanıştı.

Sami met a beautiful girl named Layla.

Tom ve Mary birçok ilginç insanla tanıştı.

Tom and Mary have met a lot of interesting people.

Sami, on altı yaşındayken Leyla ile tanıştı.

Sami met Layla when he as sixteen years old.

Sami İslam hakkında kendisini bilgilendiren biriyle tanıştı.

Sami met a person who made him know more about Islam.