Translation of "Kaçak" in English

0.012 sec.

Examples of using "Kaçak" in a sentence and their english translations:

Kaçak mahkumlar hâlâ kaçak.

The escaped prisoners are still on the run.

Kaçak kazılar

illicit diggings

Kaçak derhal durdurulmalı.

The leak needs to be stopped immediately.

Tom bir kaçak.

Tom is a fugitive.

Kaçak nehri geçti.

The fugitive crossed the river.

Kaçak, silahlı ve tehlikelidir.

The fugitive is armed and dangerous.

Tom'un katili hâlâ kaçak.

Tom's killer is still at large.

Banka soyguncuları hâlâ kaçak.

The bank robbers are still at large.

Kaçan tutuklu hâlâ kaçak.

The prisoner who escaped is still at large.

Katil haftalarca kaçak kaldı.

The killer remained at large for weeks.

Döşemenin altındaki kaçak borular.

Run pipes under the floor.

Kaçak avlanmak yasa dışıdır.

Poaching is illegal.

Kaçak mala el konulabilir.

Contraband may be confiscated.

Leyla bir kaçak değildir.

Layla isn't a runaway.

Leyla'nın kaçak olduğunu sanmıyorum.

I don't think Layla was a runaway.

Bu kaçak avcılar yakalanmalı.

These poachers must be caught.

Tom kaçak bir yabancı.

Tom is an illegal alien.

Tom bir kaçak avcıdır.

Tom is a poacher.

Kaçak bir köleyi arıyorlar.

They are looking for a runaway slave.

Mürettebat bir kaçak yolcu buldular.

The crew found a stowaway.

Biraz kaçak içki ister misin?

Would you like some moonshine?

Tom gemide kaçak bir yolcuydu.

Tom was a stowaway on a ship.

Kaçak yollarla o Afyon'daki adama satıldı

illegally he was sold to the man in Afyon

Eğer ki o kaçak satış olasaydı

If that illegal sale was possible

Varsa ki kaçak kazı yapan insanlar

if there are people who dig illicit

Tom John'un bir kaçak olduğunu biliyordu.

Tom knew that John was a fugitive.

Kaçak avcılar bazı kaplumbağa yumurtalarını çaldılar.

The poachers stole some turtle eggs.

Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.

Illegal logging has decreased considerably.

Fadıl iki yıl boyunca kaçak kaldı.

Fadil stayed on the run for two years.

Gergedanlar, boynuzları için kaçak avcılar tarafından öldürüldü.

Rhinos are killed by poachers for their horns.

Dan'ın ev telefonuna polis tarafından kaçak hat çekildi.

Dan's home phone was tapped by police.

Bunu kaçak yollarla 1.2 milyon dolara satın aldığını açıkladı

announced that he bought this illegally for $ 1.2 million

- Suçlu halen kaçak.
- Suçlu hâlâ serbest.
- Suçlu hâlâ dışarıda.

The criminal is still at large.

Tom bir gemide bir kaçak yolcu olarak Amerika'ya geldi.

Tom came to America as a stowaway on a ship.

O yaşlı adam elli yıldır kaçak içki imal etmekteydi.

That old man had been making moonshine for fifty years.

O yaşlı adam elli yıldır kaçak viski imal etmekteydi.

The old man had been making white lightning for 50 years.

Kaçak bir mahkum olan Tom, plastik cerrahi yoluyla görünümünü değiştirmeye çalıştı.

Tom, an escaped convict, tried to alter his appearance through plastic surgery.