Translation of "Kıskanıyorum" in English

0.051 sec.

Examples of using "Kıskanıyorum" in a sentence and their english translations:

Seni kıskanıyorum.

I'm jealous of you.

Tom'u kıskanıyorum.

I'm jealous of Tom.

Çok kıskanıyorum.

- I'm so jealous.
- I'm so jealous!

Onları kıskanıyorum.

I'm jealous of them.

Onu kıskanıyorum.

- I envy him.
- I envy her.
- I'm jealous of him.
- I'm jealous of her.

Ben kıskanıyorum.

I'm getting jealous.

Seni çok kıskanıyorum.

I envy you so much.

Seni kıskanıyorum, Tom.

I'm jealous of you, Tom.

Onun başarısını kıskanıyorum.

I am envious of his success.

Senin başarını kıskanıyorum.

I am jealous of your success.

Ben senin iyi sağlığını kıskanıyorum.

I envy your good health.

- Ona gıpta ediyorum.
- Onu kıskanıyorum.

I envy him.

Şu insanları son derece kıskanıyorum.

I am extremely envious of those people.

İyi bir patronun olduğu için kıskanıyorum.

I'm jealous because you have a good boss.

Şu anda senin hayatını gerçekten kıskanıyorum.

I'm really jealous of your life right now.

Tom'la arkadaşlığını her zaman biraz kıskanıyorum.

I've always been a little jealous of your friendship with Tom.

İyi bir patronun olduğu için seni kıskanıyorum.

I'm envious of you because you have a good boss.

Tom ve Mary'nin sahip olduğu dostluğu kıskanıyorum.

I envy the friendship Tom and Mary have.

Senin ailenin Hokkaido'ya seyahat edeceği doğru mu? Seni kıskanıyorum.

Is it true that your family will travel in Hokkaido? I envy you.

Ben küçük esprileri seviyorum ve senin şeyler üzerinde düşünceni ve görüşlerini oldukça kıskanıyorum.

I love our little jokes and I'm quite jealous of your thinking and views on things.