Translation of "Kıskanç" in English

Onlar kıskanç.

They're jealous.

Kıskanç değildim.

- I was not jealous.
- I wasn't jealous.

Kıskanç değilim.

I'm not jealous.

Kıskanç mıydın?

Were you jealous?

Kıskanç mısın?

Are you jealous?

Kıskanç değiller.

They're not jealous.

Kıskanç değildik.

We were not jealous.

Kıskanç değil.

He's not jealous.

Kıskanç olmayacağız.

We will not be jealous.

Kıskanç görünüyorsun.

You sound jealous.

O biraz kıskanç.

She's a bit jealous.

O biraz kıskanç

He's a bit jealous.

Sen kıskanç olacaksın.

You'll be jealous.

Tom, kıskanç değildi.

Tom wasn't jealous.

Onlar sadece kıskanç.

They're just jealous.

Kıskanç olmalı mıyım?

Should I be jealous?

Tom kıskanç görünüyor.

Tom seems jealous.

Tom biraz kıskanç.

- Tom is a little bit jealous.
- Tom is a bit jealous.

Tom kıskanç olabilir.

Tom may become jealous.

O kıskanç olabilir.

He may become jealous.

Kate kıskanç olabilir.

Kate may become jealous.

Tom kıskanç değil.

- Tom is not jealous.
- Tom isn't jealous.

Onlar kıskanç olacak.

They'll be jealous.

Mary kıskanç olacak.

Mary will be jealous.

Tom kıskanç olacak.

Tom will be jealous.

Biz kıskanç değiliz.

We are not jealous.

Mary kıskanç değil.

- Mary is not jealous.
- Mary is not envious.

O kıskanç değil.

She is not jealous.

Sen kıskanç değilsin.

- You're not jealous.
- You are not jealous.

O, kıskanç değildi.

She was not jealous.

Mary kıskanç değildi.

Mary was not jealous.

Sen kıskanç değildin.

You were not jealous.

Tom muhtemelen kıskanç.

Tom is probably jealous.

Maria kıskanç değildi.

Mary was not jealous.

Hâlâ kıskanç mısın?

Are you still jealous?

Sen kıskanç mısın?

Are you envious?

Tom kıskanç değildi.

Tom was never jealous.

Tom da kıskanç.

Tom is jealous, too.

Ben kıskanç olmalıyım.

I should be jealous.

Tom kıskanç mı?

Is Tom jealous?

Tom sadece kıskanç.

Tom is just jealous.

Kıskanç olmaya başlıyorum.

I'm beginning to get jealous.

O sadece kıskanç.

She's just jealous.

Mary kıskanç değildir.

Mary's not envious.

Ben kıskanç değilim.

I'm not the jealous type.

Kıskanç değil misin?

Aren't you jealous?

Tom kıskanç olmalı.

- Tom has to be jealous.
- Tom must be jealous.

Tom çok kıskanç.

Tom is very jealous.

Tom neden kıskanç?

Why is Tom jealous?

Tom kıskanç gözükmüyordu.

Tom didn't seem to be jealous.

Tom kıskanç görünmüyordu.

Tom didn't seem jealous.

Kıskanç gibi görünüyorsun.

You seem to be jealous.

Tom kıskanç görünüyordu.

Tom seemed jealous.

Kıskanç olduklarını söylediler.

- They said they were jealous.
- They said that they were jealous.

O kıskanç bir adam.

He is a jealous man.

O kıskanç bir kadın.

She's a jealous woman.

O, kıskanç olduğumu düşünüyor.

She thinks I'm jealous.

O kıskanç ve akılsız.

He's jealous and irrational.

O kıskanç ve mantıksız.

She's jealous and irrational.

Tom kıskanç, değil mi?

Tom is jealous, isn't he?

Bu beni kıskanç yapıyor.

It makes me jealous.

Tom çok kıskanç olacak.

Tom will be so jealous.

Kıskanç olmayacağıma söz veriyorum.

- I promise I won't be jealous.
- I promise that I won't be jealous.

Tom muhtemelen sadece kıskanç.

Tom is probably just jealous.

Tom nasıl kıskanç olamaz?

How could Tom not be jealous?

Kocam kıskanç bir tip.

My husband is the jealous type.

Kıskanç değilsin, değil mi?

- You're not jealous, are you?
- You aren't jealous, are you?

O biraz kıskanç görünüyordu.

She sounded slightly jealous.

O biraz kıskanç görünüyordu?

He sounded slightly jealous.

Kıskanç bir kocam var.

I have a jealous husband.

Tom kıskanç olduğumu düşünüyor.

- Tom thinks I'm jealous.
- Tom thinks that I'm jealous.

Tom'un kıskanç olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is jealous.
- I think that Tom is jealous.

Tom kıskanç bir erkek.

Tom is a jealous man.

Tom son derece kıskanç.

Tom is terribly jealous.

Bana kıskanç olduğunu söyleme.

Don't tell me you're jealous.

Tom'un kıskanç olacağından eminim.

I'm sure Tom will be jealous.

Tom'un kıskanç olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is jealous.
- I know Tom is jealous.

Tom'un kıskanç olacağını sanmıyorum.

- I don't think Tom would be jealous.
- I don't think that Tom would be jealous.

Tom'un kıskanç olduğunu düşünmedim.

I didn't think Tom was jealous.

Tom muhtemelen kıskanç olmayacak.

Tom won't likely be jealous.

Tom muhtemelen kıskanç olacak.

- Tom is likely to be jealous.
- Tom will likely be jealous.
- Tom is likely going to be jealous.
- Tom will probably be jealous.

Tom çok kıskanç değildi.

Tom wasn't very jealous.