Translation of "Izlerken" in English

0.014 sec.

Examples of using "Izlerken" in a sentence and their english translations:

- TV izlerken uyuyakaldım.
- Televizyon izlerken uyuyakaldım.

I fell asleep while watching TV.

Köşeden gelmesini izlerken

watching her coming round the side,

Oyunu izlerken heyecanlıydık.

We were excited as we watched the game.

Kaçınılmaz sona yaklaşmasını izlerken

as it tapered to its inevitable end,

Sorun TV izlerken çalışamamandır.

The trouble is you cannot work while watching TV.

Maçı izlerken nefesini tuttu.

He held his breath while watching the match.

Sirk gösterilerini izlerken eğlendik.

We enjoyed watching a circus parade.

Filmi izlerken zevk aldım.

- I enjoyed watching the movie.
- I really liked the movie.

Tom izlerken ayakta durdu.

Tom stood watching.

Tom TV izlerken oturdu.

Tom sat watching TV.

Babam TV izlerken uzanıyordu.

My father was lying down while watching TV.

Beni izlerken sizinle çalışamam.

I can't study with you watching me.

Tom TV izlerken uyuyakaldı.

Tom fell asleep while watching TV.

Televizyon izlerken ne yer?

What does he eat when he's watching TV?

Kedinizin banyo yapmaya çalışmasını izlerken

When you are watching your cat trying to bathe

Olan karbon döngüsünün tarihini izlerken

through geologic time to present day,

Biz oyunu izlerken keyif aldık.

We enjoyed watching the game.

TV izlerken, ben uykuya daldım.

- Watching TV, I fell asleep.
- I fell asleep while watching TV.

Televizyon izlerken bir sandalyede oturuyordu.

She was sitting in a chair, watching TV.

O beni porno izlerken yakaladı.

She caught me watching porn.

Tom televizyon izlerken yatakta yatıyordu.

Tom was lying in bed watching TV.

Ben TV izlerken uyuya kalmışım.

I fell asleep while I was watching TV.

Tom TV izlerken ne yer?

What does Tom eat when he's watching TV?

Tom televizyon izlerken uykuya daldı.

Tom fell asleep watching TV.

Televizyon izlerken genellikle uykuya dalarım.

I often fall asleep while watching TV.

Tom haberleri izlerken oturma odasındadır.

Tom is in the living room watching the news.

Tom TV izlerken yemekten hoşlanıyor.

Tom likes to watch TV while he eats.

Film izlerken patlamış mısır yedik.

We ate popcorn while we were watching the movie.

Endüstrinin çarklarının durma noktasına gelmesini izlerken

As we watch the wheels of industry grind to a halt,

Biz hepimiz onu izlerken nefesimizi tuttuk.

We all held our breath while we watched it.

Televizyon izlerken, ben kolayca uykuya dalarım.

I fall asleep easily while watching television.

Babam televizyon izlerken sık sık uyuyakalıyor.

My father often falls asleep while watching television.

Tom her gece televizyon izlerken uyuyakalır.

Tom falls asleep every night watching TV.

Bu, filmleri izlerken kullandığın bir şey.

It's a thing which you use when you watch films.

Bazı insanlar televizyon izlerken gazete okurlar.

Some people read the newspaper while watching television.

Tom beyzbol izlerken keyif almadığını söyledi.

- Tom said he didn't enjoy watching baseball.
- Tom said that he didn't enjoy watching baseball.

Yaşlı erkekler izlerken genç erkekler oynadı.

The younger men played while the older men watched.

Tom TV'de Olimpiyatları izlerken uykuya daldı.

Tom fell asleep watching the Olympics on TV.

Tom TV izlerken yemek yemekten hoşlanıyor.

Tom likes to eat while he's watching TV.

Dışarıda büyük bir kalabalık toplanıp kargaşayı izlerken

With large crowds gathered outside to watch the mayhem,

Yani bu videoları izlerken biraz daha eğlenin

So have some more fun watching these videos

Babam TV izlerken sık sık uykuya dalar.

My father often falls asleep while watching TV.

Ben dün gece futbol izlerken keyif aldım.

I enjoyed watching soccer last night.

Tom televizyon izlerken rahat bir koltukta oturuyordu.

Tom was sitting in an easy chair, watching TV.

Filmi izlerken Xiaoming bir saat boyunca ağladı.

Xiaoming cried for an hour while watching the movie.

Birçok aile TV izlerken akşam yemeği yerler.

Many families eat dinner while watching TV.

Tom televizyon izlerken Mary ile kanapede oturuyordu.

Tom was sitting on the couch with Mary watching TV.

Tom televizyon izlerken kanapenin üzerinde uykuya dalmış.

Tom fell asleep on the couch while watching TV.

Televizyon izlerken ödevini yapmak, bu açıkçası yanlış.

Doing your homework while watching TV, that's obviously wrong.

Tom televizyonda spor izlerken turşu yemekten hoşlanıyor.

Tom likes to eat pickles while he watches sports on TV.

Ben televizyon izlerken annem bir kitap okudu.

While I was watching TV, my mother read a book.

Ben televizyon izlerken annem bir kitap okuyordu.

While I was watching TV, my mother was reading a book.

Çoğu zaman televizyon izlerken bir şeyler atıştırır.

He often munches on snacks while watching TV.

Bu, neden komşuları huzursuzca petrol fiyatlarının düşüşünü izlerken,

This is what explains why its neighbors are uneasily watching any fall in the price of

Tom film izlerken sık sık patlamış mısır yer.

Tom often eats popcorn when he's watching a movie.

Siz beni böyle izlerken ben nasıl rahat hissedebilirim?

How can I feel relaxed with you watching me like that?

O televizyon izlerken uykusuz bir gece daha geçirdi.

He spent another sleepless night watching television.

Tom ve Mary TV izlerken birlikte kanapede oturdu.

Tom and Mary sat on the sofa together watching TV.

Tom neredeyse her zaman TV izlerken uykuya dalar.

Tom almost always falls asleep while watching TV.

Tom ve Mary filmi izlerken patlamış mısır yediler.

Tom and Mary ate popcorn while watching the movie.

Tom İngilizce filmler izlerken İngilizce altyazıları okumayı sever.

Tom likes to read English subtitles while watching movies in English.

Tom yağmur yağışını izlerken üzücü bir şarkı dinledi.

Tom listened to sad music while watching the rain fall.

Biz de eğleniyoruz bunu yaparken sizde izlerken eğlenin istiyoruz

We also have fun while doing this, we want to have fun while watching

Tom Mary'nin yemeğin sonunu yediğini izlerken orada sessizce oturdu.

Tom sat there silently watching Mary eat the last of the food.

Tom ve Mary sisin yağışını izlerken el ele tutuştular.

Tom and Mary held hands as they watched the fog roll in.

Tom televizyon izlerken genellikle hapır hupur abur cubur yer.

Tom often munches on snacks while watching TV.

- Tom ve Mary eski bir filmi izlerken TV'nin önünde birkaç saat dinlendiler.
- Tomve Mary eski bir film izlerken birkaç saat televizyonun önünde dinlendiler.

Tom and Mary relaxed in front of the TV for a couple of hours watching an old movie.

Şu an siz bu videoyu izlerken, Amazon büyük lojistik şirketlere olan

Right now Amazon, while you are watching this video, Amazon is working to reduce their dependance

Tom yüzmeyi sevmiyor ama çocuklarının yüzmesini izlerken havuzun kenarında oturmayı seviyor.

Tom doesn't swim, but he likes sitting by the pool watching his children swim.

Reaksiyonumu dikkatle izlerken, "onu tanımam gerekiyor mu?" diye sordum. "Sanmıyorum" diye yavaşça cevap verdi.

"Should I know her?" I asked. "I don't think so," he replied slowly, while watching carefully for my reaction.

Normalde bir film izlerken patlamış mısır yerim ve kola içerim ama bu defa şeker yiyeceğim.

Normally I eat popcorn and drink Coke when I watch a movie, but this time I'll eat candy.