Translation of "Iddia" in English

- Kazandıklarını iddia ettiler.
- Galip geldiklerini iddia ettiler.

- They claimed that they won.
- They claimed they won.

Bu bir iddia.

- It's a bet.
- It's a gamble.

Ödemediklerini iddia ettiler.

They claimed they weren't paid.

Kazandıklarını iddia ediyorlar.

- They claim that they won.
- They claim they won.

Uzman olduğunu iddia edenler

And those of us who claim to be experts

Bunu ben iddia etmiyorum,

That's not me who's claiming that,

Her iki iddia yanlış.

Both claims are false.

O iddia kibirli görünebilir.

That claim can seem arrogant.

O saçma bir iddia.

It's an absurd allegation.

Tom hatırlamadığını iddia ediyor.

Tom claims he doesn't remember.

Tom korkmadığını iddia etti.

Tom claimed he wasn't afraid.

Mükemmel olduğumuzu iddia etmiyorum.

I don't claim that we're perfect.

Aptal olmadığımı iddia etmiyorum.

I don't claim not to be a fool.

Tom iddia edilen elebaşıdır.

Tom is the alleged ringleader.

Onu kesinlikle iddia etmiyorum.

I certainly don't claim that.

İlk iddia gerçek dışıdır.

The first claim is untrue.

İddia ciddi şekilde kusurluydu.

The argument was severely flawed.

İddia temel olarak kusurludur.

The argument is fundamentally flawed.

Tom ağlamadığını iddia ediyor.

Tom claims that he didn't cry.

Tom yüzebileceğini iddia ediyor.

Tom claims he can swim.

Tom kazandığını iddia etti.

Tom claimed he won.

Tom kazandığını iddia ediyor.

Tom claims he won.

Bunu yaptığını iddia etti.

She claimed she's done that.

Meşgul olduklarını iddia ediyorlar.

They claim they were busy.

Geleceği görebileceklerini iddia ediyorlar.

- They claim that they can see the future.
- They claim they can see the future.

Bunu iddia etmek istememiştim.

I didn't want to admit that.

- Kızları canavarları gördüğünü iddia ediyor.
- Onların kızı canavarları gördüğünü iddia ediyor.

Their daughter claims to see monsters.

Masaru masum olduğunu iddia ediyor.

Masaru claims that he is innocent.

O, haklı olduğunu iddia etti.

She asserted that she was right.

O, dürüst olduğunu iddia ediyor.

He claims that he is honest.

Onun masum olduğunu iddia ediyor.

He asserts that she is innocent.

Onlar Kanadalı olduklarını iddia ediyorlar.

They claim they're Canadians.

Tom ölmediğini mi iddia ediyorsun?

Are you suggesting that Tom isn't dead?

Arazinin sahibi olduğunu iddia etti.

She claimed to be the owner of the land.

Tom Fransızca konuşabileceğini iddia ediyor.

Tom claims that he can speak French.

O sınavı geçtiğini iddia ediyor.

He claims to have passed the exam.

Tom sınavı geçtiğini iddia etti.

Tom claimed that he passed the exam.

Tom onu yapmadığını iddia etti.

Tom claimed that he didn't do it.

Tom mutlu olduğunu iddia ediyor.

Tom claims that he's happy.

Tom zengin olduğunu iddia ediyor.

Tom claims that he's rich.

Gerçeği söylemediğimi mi iddia ediyorsun?

Are you suggesting that I am not telling the truth?

Adam parayı almadığını iddia etti.

The man claimed he didn't take the money.

Dan anahtarını kaybettiğini iddia etti.

Dan claimed that he had lost his key.

Mary çantasının çalındığını iddia etti.

Mary claimed that her purse had been stolen.

Fransızca konuşabildiğimi hiç iddia etmedim.

I never claimed that I could speak French.

İddia ediyorum Tom hakkında konuşuyorsun.

I bet you're talking about Tom.

Tom masum olduğunu iddia etti.

Tom has pleaded innocent.

Birine rüşvet verdiğimi iddia ediyorlar.

They're alleging I bribed someone.

Bu çok ciddi bir iddia.

It's a very serious allegation.

Tom masum olduğunu iddia ediyor.

Tom claims he's innocent.

Tom meşgul olduğunu iddia ediyor.

Tom claims he was busy.

Yeraltı cinlerini gördüğünü iddia ediyor.

She claims to have seen kobolds.

Tom onu yapmadığını iddia ediyor.

Tom claims he didn't do that.

Jane gerçeği söylediğini iddia etti.

Jane affirmed that she was telling the truth.

Harrison'ın okuyup yazamadığını iddia ettiler.

They claimed that Harrison could not read or write.

Raporu yarın başlatacağını iddia ediyor.

She claims that she'll start the report tomorrow.

Onun suçsuz olduğunu iddia etti.

He maintained that he was innocent.

Küresel ısınmadan anladığımı iddia etmiyorum.

I don't pretend to understand global warming.

Tom suçlu olmadığını iddia etti.

Tom claimed he wasn't guilty.

Tom tarafsız olduğunu iddia ediyor.

Tom claims that he's unbiased.

Tom, Mary'yi sevdiğini iddia etti.

Tom claimed that he loved Mary.

Tom, Boston'da doğduğunu iddia ediyor.

Tom claims that he was born in Boston.

Tom, Mary'yi tanımadığını iddia etti.

Tom claimed that he didn't know Mary.

Tom Fransızca konuşabildiğini iddia ediyor.

Tom claims that he can speak French.

Tom onları çaldığını iddia ediyor.

Tom claims that you stole them.

Fadıl, Leyla'nın kaçırıldığını iddia etti.

Fadil claimed Layla had been kidnapped.

Tom ödeme yapılmadığını iddia etti.

Tom claimed he wasn't paid.

Bir iddia bir kanıt değildir.

An assertion isn't a proof.

Tom, beyin yıkandığını iddia etti.

Tom claimed he had been brainwashed.

Tom, bunu yapmadığını iddia etti.

- Tom claimed he didn't do that.
- Tom claimed that he didn't do that.

Tom bunu yapabileceğini iddia etti.

Tom claimed he could do that.

Tom bunu yaptığını iddia etti.

Tom claimed he's done that.

Tom bunu yaptığını iddia ediyor.

- Tom claims he's done that.
- Tom claims he did this.

Tom bunu yapabileceğini iddia ediyor.

- Tom claims he can do that.
- Tom claims that he can do that.

Tom, onu yaptığını iddia etti.

Tom claimed he did that.

Tom onu yaptığını iddia ediyor.

Tom claims he did that.

Tom erken ayrıldığını iddia etti.

Tom claimed he left early.

Asla bunu yapabileceğimi iddia etmedim.

- I never claimed I could do that.
- I never claimed that I could do that.

Tom kazayı gördüğünü iddia ediyor.

Tom claims that he saw the accident.

Tom telekinezi yapabildiğini iddia ediyor.

Tom claims he can do telekinesis.

Tom geleceği görebildiğini iddia ediyor.

Tom claims he can see the future.

Tom aura görebildiğini iddia ediyor.

Tom claims he can see auras.

Tom havada durabildiğini iddia ediyor.

Tom claims he can levitate himself.

Bir UFO gördüğünü iddia etti.

He claimed he saw a UFO.

Onlar masum olduklarını iddia ettiler.

They claimed they were innocent.

Sporun zaman kaybı olduğunu iddia ediyorum.

I maintain that sports are a waste of time.

Bir finans uzmanı olduğunu iddia etti.

He claimed to be an expert in finance.

O, bir ressam olduğunu iddia ediyor.

He claims that he is a painter.

Tom bir UFO gördüğünü iddia etti.

Tom claimed that he saw a UFO.

Onlar onun doğru olduğunu iddia ettiler.

They asserted that it was true.

Bazıları her şeyi bildiklerini iddia ederler.

Some claim to know everything.

Tom hiç kimseyi öldürmediğini iddia ediyor.

Tom claims that he has never killed anyone.

Tüm başarısızlıklarının üstesinden geldiğini iddia ediyor.

He claims that he's gotten over all his failures.

O senin onları çaldığını iddia ediyor.

He claims that you stole them.