Translation of "Kibirli" in English

0.007 sec.

Examples of using "Kibirli" in a sentence and their english translations:

Ne kibirli!

How arrogant!

Tom kibirli.

Tom is arrogant.

İnsanoğlu, çok kibirli bir şey. Çok kibirli.

Mankind is so arrogant. So arrogant. They think that everything

Mary biraz kibirli.

Mary is somewhat arrogant.

Tom oldukça kibirli.

Tom is quite conceited.

Tom kibirli görünüyor.

Tom seems arrogant.

Tom çok kibirli.

Tom is very conceited.

Tom biraz kibirli.

Tom is a bit conceited.

Kibirli insanlardan hoşlanmam.

I don't like arrogant people.

Fazla kibirli olma!

Don't be too arrogant!

Biraz kibirli görünüyorsun.

You seem a bit conceited.

Kibirli olduğumu biliyorum.

- I know that I'm conceited.
- I know I'm conceited.

Tom kibirli görünüyordu.

- Tom seemed to be conceited.
- Tom seemed conceited.
- Tom seemed arrogant.

- O kız güzelliğinden dolayı kibirli.
- Kız güzelliği nedeniyle kibirli.

That girl is arrogant because of her beauty.

O kibirli olma eğilimindedir.

He tends to be arrogant.

Tom kibirli bir aptal.

Tom is an arrogant idiot.

O aptal ve kibirli.

He's stupid and arrogant.

O iddia kibirli görünebilir.

That claim can seem arrogant.

O akıllı ama kibirli.

She's smart, but arrogant.

Tom kibirli, değil mi?

Tom is conceited, isn't he?

O güzel ama kibirli.

She's beautiful, but arrogant.

O gururlu ve kibirli.

He's prideful and arrogant.

Tom'un kibirli olduğunu düşünüyorum.

- I think Tom is conceited.
- I think that Tom is conceited.

Sence Tom kibirli mi?

Do you think Tom is vain?

Ben kibirli olmak istemedim.

I didn't want to be presumptuous.

O, kibirli ve bencildir.

He's arrogant and selfish.

Tom son derece kibirli.

Tom is extremely arrogant.

Konuşmanda çok kibirli olma.

Don't be so haughty in your speaking.

Tom kibirli olduğunu söylüyorum.

Tom says I'm conceited.

Tom'un kibirli olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is conceited.
- I know Tom is conceited.

Tom'un kibirli olduğunu sanmıyorum.

- I don't think Tom is arrogant.
- I don't think that Tom is arrogant.

Ondan hoşlanmadım çünkü çok kibirli.

I don't like him because he is too proud.

Aptal insanlar kibirli olma eğilimindedirler.

Stupid people tend to be arrogant.

Tom gerçekten kibirli, değil mi?

Tom is really conceited, isn't he?

Tom oldukça kibirli, değil mi?

Tom is pretty conceited, isn't he?

Tom çok kibirli, değil mi?

Tom is very conceited, isn't he?

Tom soğukkanlı, mesafeli ve kibirli.

Tom is cold, distant and arrogant.

Tom kendini beğenmiş ve kibirli.

Tom is pompous and arrogant.

İngiliz halkı kibirli ve kabadır.

British people are arrogant and rude.

O kaba, kibirli ve cahil.

He's rude, arrogant and ignorant.

Böyle kibirli bir tonla konuşma.

Don't speak with such an arrogant tone.

Sık sık kibirli olmakla suçlanıyorum.

I'm often accused of being arrogant.

Cahil insanlar kibirli olma eğilimindedir.

Ignorant people tend to be arrogant.

Tom Mary'nin kibirli olduğunu söyledi.

- Tom said that Mary was conceited.
- Tom said that Mary was arrogant.

Tom Mary'nin kibirli olduğunu biliyordu.

Tom knew that Mary was conceited.

Tom kibirli ama Mary değil.

Tom is conceited, but Mary isn't.

İnsanlar Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor.

People think Tom is arrogant.

Paul zengin olmasına rağmen kibirli olmadı.

Paul didn't become arrogant even though he was rich.

Biri kibirli davranmadan dürüst olabilir mi?

Can one be honest without appearing arrogant?

Tanıdığım herkes Tom'un kibirli olduğunu düşünüyor.

Everybody I know thinks Tom is stuck up.

Leyla dar görüşlü, kibirli bir kişidir.

Layla is a close-minded arrogant person.

Gerçekten Tom'un kibirli olduğunu mu düşünüyorsun?

Do you really think Tom is conceited?

Tom, Mary'nin kibirli olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought Mary was conceited.
- Tom told me he thought Mary was conceited.
- Tom told me he thought that Mary was conceited.
- Tom told me that he thought that Mary was conceited.

Tom eskiden olduğu kadar kibirli değil.

Tom isn't as conceited as he used to be.

Tom kibirli değildir ama Mary öyledir.

Tom isn't conceited, but Mary is.

Tom'un bu kadar kibirli olacağını düşünmedim.

I didn't think Tom would be so conceited.

Hiçbir kadın onun olduğu kadar kibirli değildir.

No woman is as arrogant as she is.

İnsanlar seni hiç kibirli olmakla suçluyorlar mı?

Do people ever accuse you of being conceited?

Dan küstah ve kibirli bir adam değil.

Dan isn't an arrogant and disdainful guy.

Tom Mary'ye John'un kibirli olduğunu düşünmediğini söyledi.

Tom told Mary that he didn't think John was conceited.

Aşk sabırlıdır, aşk şefkatlidir. Kıskanmaz, övünmez, kibirli değildir.

Love is patient, love is kind. It does not envy, it does not boast, it is not proud.

Sakin olmalısınız ve kibirli yorumlarınızı bize göndermeyi bırakmalısınız.

You should calm down and stop sending us your arrogant comments.

Birçok şey kibirli bir aptaldan daha hazin değil.

Not many things are more pathetic than an arrogant fool.

- Küçümser olduğunuzu bilmiyor musunuz?
- Kibirli olduğunuzu bilmiyor musunuz?

Don't you know that you're being dismissive?

Tom ve Mary ikiniz de kibirli, değil mi?

Tom and Mary are both conceited, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de gerçekten kibirli, değil mi?

Tom and Mary are both really conceited, aren't they?

Tom ve Mary ikisi de çok kibirli, değil mi?

Tom and Mary are both pretty conceited, aren't they?

Bazı konularda iyi olduğumuza kibirli olmamaya çalışarak inanmış olsak da,

even if we believe we're good at some matters, trying not to be arrogant

Fransız'ın bu kadar kaba, inatçı ve kibirli olması beni şaşırttı.

I was shocked at how rude, stubborn, and arrogant that Frenchman was.

Tom kibirli ve iş arkadaşlarının hepsinden daha iyi olduğunu düşünüyor.

Tom is arrogant and thinks that he's better than all of his coworkers.

Masum bir bisikletçi, kibirli bir asker tarafından o sokakta vuruldu.

An innocent biker was shot by an arrogant soldier on that street.

- Tom kendini oldukça emin hissediyordu.
- Tom kendini oldukça kibirli hissediyordu.

Tom was feeling pretty cocky.

- Ben kibirli bir adam değilim.
- Ben küstah bir adam değilim.

I'm not an arrogant guy.

- O bir fahişenin kendini beğenmiş oğludur.
- O bir fahişenin kibirli oğludur.

He's an arrogant son of a bitch.