Translation of "Işimizi" in English

0.005 sec.

Examples of using "Işimizi" in a sentence and their english translations:

Işimizi, çocuklarımızı,

such as our jobs, our kids,

İşimizi bitirmedik.

We haven't finished our work.

İşimizi bitirelim.

Let us finish our work.

İşimizi kendimiz görebiliriz.

We can do the work by ourselves,

Biz işimizi yaptık.

We've done our job.

O, işimizi görür.

That would do the trick.

Bu, işimizi gördü.

It did the trick.

Neredeyse işimizi bitirdik.

We have almost finished our work.

O, işimizi bitiriyor.

That concludes our business.

Biz işimizi seviyoruz.

We like our job.

O işimizi görmeli.

That should do the trick.

Henüz işimizi tamamlamadık.

We haven't yet completed our business.

- İşimizi yapmamıza izin verin.
- Bırak da işimizi yapalım.

Let us do our job.

Bu işimizi görür. Hadi.

This will do. Let's go.

Bu şimdilik işimizi görür.

This will do for the time being.

Biz işimizi zaten yaptık.

We've already done our work.

İşimizi yapmamıza izin ver.

Allow us to do our job.

Biz sadece işimizi yapıyoruz.

We're just doing our job.

İşimizi yapmamıza izin verin.

Let us do our job.

Biz işimizi yapmak zorundayız.

We have to do our jobs.

Biz sadece işimizi yaptık.

We just did our job.

Belki de işimizi kaybetmemek için.

or even to keep our jobs.

Bu işimizi çok daha kolaylaştıracak.

- This will make our job a lot easier.
- This will make our job much easier.

İşimizi yapmaya devam etmek zorundayız.

We have to continue to do our jobs.

Tom ve ben işimizi kaybettik.

Tom and I lost our jobs.

İşimizi finanse etmelerini istiyorum, yapıyorum da.

I want them to fund our work, I do.

İşimizi elimizden geldiği kadar iyi yapmalıyız.

We must do our job as best as we can.

En kısa sürede işimizi yapmak zorundayız.

We have to catch up on our work as soon as possible.

Biz kendi işimizi yapmayı tercih ederiz.

We prefer to do our own work.

Aynı zamanda nasıl taksi işimizi hızla geliştirebiliriz?

who do not know anything about the city of London?

Bu, işimizi çok daha kolay hale getirecek.

- This will make our job a lot easier.
- This will make our job much easier.

Gözlemlememiz için en iyi politika kendi işimizi önemsemektir.

The best policy for us to observe is to mind our own business.

Bugün işimizi bitirdikten sonra bir şeyler içmeye ne dersin?

How about having a drink after we finish our work today?

Sanırım bu ufaklıkların üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.

I think three or four of these little guys should do nicely.

Sanırım bu ufaklıklardan üçü ya da dördü işimizi güzelce görür.

I think three or four of these little guys should do nicely.

Kitlekaynak kullanımı hakkında en eğlenceli şey başka insanların bizim işimizi yapmasına izin vermektir.

The fun thing about crowdsourcing is letting other people do the work for us.

Maalesef hiçbiriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız.

I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere.