Translation of "Iğrenç" in English

İğrenç.

Disgusting!

- Oldukça iğrenç.
- Bayağı iğrenç.

This is pretty gross.

Bu iğrenç.

It's hideous.

O iğrenç.

- That's disgusting.
- That is disgusting.

İğrenç olma.

Don't be disgusting.

Tom iğrenç.

- Tom's repulsive.
- Tom is repulsive.

O, iğrenç.

He's disgusting.

Ne iğrenç!

How disgusting!

Süt iğrenç.

Milk is nasty.

Koku iğrenç.

The smell is atrocious.

Gerçekten iğrenç.

It's really gross.

Yorumlarınız iğrenç.

Your comments are disgusting.

- Bu iğrenç.
- Bu iğrenç bir şey.

- It's revolting.
- That's gross.
- It's disgusting.

- Bunun iğrenç olduğunu düşünüyorum.
- Sanırım bu iğrenç.
- Bence bu iğrenç.

I think it's disgusting.

- Bu şey iğrenç.
- Bu iğrenç bir şey.

- This is ugly.
- This is disgusting.
- It's disgusting.
- That is disgusting.

İğrenç yemeklerden mi?

Is it the crappy food?

Bu kesinlikle iğrenç!

It's absolutely disgusting!

O biraz iğrenç.

- It's a little nasty.
- That's kind of gross.

Tom iğrenç hissediyor.

Tom is feeling nauseous.

İğrenç şakalardan hoşlanmıyorum.

I don't like dirty jokes.

İğrenç ağzını kapa.

Shut your filthy mouth.

Bu iğrenç kokuyor.

This stinks.

Onlar iğrenç hissediyorlar.

They feel nauseous.

Bu gerçekten iğrenç.

This is really gross.

Tom çok iğrenç.

Tom is very obnoxious.

O iğrenç görünüyor.

It looks hideous.

Burası iğrenç kokuyor.

It stinks in here.

Gerçekten iğrenç kokuyorsun.

You really stink.

Tom iğrenç görünüyor.

Tom looked dirty.

Bu böcek iğrenç.

That bug is gross.

Tom'un ayakkabıları iğrenç.

Tom's shoes are dirty.

Tom iğrenç değildir.

Tom isn't nasty.

Bu biraz iğrenç.

It's kind of disgusting.

Bu yer iğrenç.

This place is disgusting.

Bu pizza iğrenç!

This pizza is disgusting!

Ben iğrenç hissediyorum.

- I am feeling nauseous.
- I'm feeling nauseous.

Bu koku iğrenç.

This odor is obnoxious.

Bu şey iğrenç.

This stuff is disgusting.

Böyle iğrenç olma.

Don't be so disgusting.

Tom iğrenç hissetti.

Tom felt nauseous.

Bu çok iğrenç.

- That's so gross.
- That's so disgusting.

Bu kasklar iğrenç.

Those helmets are disgusting.

Sanırım Tom iğrenç.

- I think Tom is obnoxious.
- I think that Tom is obnoxious.

Bu sadece iğrenç.

That's just nasty.

O gerçekten iğrenç.

That's really nasty.

Tom oldukça iğrenç.

Tom is pretty obnoxious.

Onun şakaları iğrenç.

His jokes are offensive.

Tom'un esprileri iğrenç.

Tom's jokes are offensive.

Tom'un fıkraları iğrenç.

Your jokes were offensive.

Oradaki yiyecek iğrenç.

The food there was disgusting.

İşini iğrenç buluyorum.

I find your work abhorrent.

Bu iğrenç bir şeydir.

This is an abomination.

Bu meyve iğrenç kokuyor.

This fruit smells nasty.

Sigara içmek iğrenç kokuyor.

Smoking stinks.

Tom iğrenç, değil mi?

Tom is obnoxious, isn't he?

Tom biraz iğrenç görünüyor.

Tom is looking a little nauseous.

Bu iğrenç bir yalan.

That's a stinking lie.

Ne iğrenç bir fikir!

What a disgusting idea!

Oda arkadaşım çok iğrenç.

My roommate is so disgusting.

Ben iğrenç bir şarkıcıyım.

I'm a lousy singer.

Örümcekler iğrenç küçük yaratıklardır.

Spiders are loathsome little creatures.

Savaş iğrenç bir iştir.

War is a loathsome business.

Ne iğrenç bir kamera!

What a lousy camera!

Ne iğrenç bir birey!

What a disgusting individual!

- Pis kokuyorsun.
- İğrenç kokuyorsun.

You stink.

Bu beni iğrenç hissettirdi.

It made me feel lousy.

O iğrenç değil mi?

Isn't it sickening?

O, iğrenç ve pintidir.

She's nasty and mean.

Ne iğrenç bir şaka!

What a sick joke!

Ben bunu iğrenç buluyorum.

I find this disgusting.

O sadece biraz iğrenç.

She's just a bit nauseous.

O iğrenç bir dil.

It's an ugly language.

Bu daha da iğrenç.

This is even more disgusting.

O gerçekten iğrenç görünüyor.

It looks really yucky.

Tom iğrenç olduğumu söylüyor.

Tom says I'm obnoxious.

Tom iğrenç olduğumu söyledi.

- Tom said I was being obnoxious.
- Tom said that I was being obnoxious.

O dil iğrenç geliyor.

That language sounds hideous.

Onların kadın düşmanlıkları iğrenç.

Their misogyny is disgusting.

Bu iğrenç bir şaka.

- It's an offensive joke.
- It is an offensive joke.

Hamamböceği iğrenç bir böcek.

The cockroach is a disgusting insect.

Tom iğrenç biri bence.

- I think Tom is disgusting.
- I think that Tom is disgusting.

Bunu yapmak iğrenç olurdu.

Doing that would be obnoxious.

Leyla iğrenç bir sürtük.

Layla is a dirty slut.

Tom Mary'nin kadar iğrenç.

Tom is just as obnoxious as Mary is.

Tom iğrenç hissettiğini söyledi.

- Tom said he felt nauseous.
- Tom said that he felt nauseous.