Translation of "Bence" in Arabic

0.023 sec.

Examples of using "Bence" in a sentence and their arabic translations:

Bence müthiş.

أعتقد أن الأمر رائعًا.

Bence yalnızız.

أعتقد أننا لوحدنا.

Bence öyle.

فأنا كذلك.

Bence yapmalısın.

أظن أنك يجب أن تفعله.

Bence hatalısın.

أظنّ أنّك مخطئ.

- Bence hoşunuza gidecek.
- Bence hoşuna gidecek.

أعتقد أنّه سيعجبك.

- Bence uygun bulacaksın.
- Bence uygun bulacaksınız.

أظنك ستوافق.

Bence yapmamız gereken

وأنا أظن

"Bence boks tehlikeli.

"أنا أظن أن الملاكمة خطيرة

Bence biraz koordinasyonla

الآن، أفكر بشكل منظم قليلاً،

Ama bence batırdılar.

ولكن أظن أنهم فشلوا.

Ama bence biri,

ولكن أعتقد أن ذلك كان أقل إلهاماً

Bence hissettiklerimi anlıyorsunuz.

أعتقد أن بإمكانكم تفَهُّم هذا الشعور.

Bence bunu değiştirebiliriz.

أعتقد أنه بإمكاننا تغيير ذلك.

Bence aşk yok.

أنا أعتقد أن الحب غير موجود.

Bence sihir bu konuları

وأعتقد أن هذا السحر

Bence bu, yetersizlik duygusuydu,

أظن أنه ذلك الشعور بعدم الانتماء

Bence kırıcı ve dışlayıcı.

أعتقد أنها جارحة ومُقْصية.

Karar bence zaten doğru

أعتقد أن القرار صحيح بالفعل

Artık inançsızlıktan bence vazgeçmeliyiz

أعتقد أننا يجب أن نتخلى عن الكفر الآن

Bence o çok çekici.

أعتقد أنها جذابةً جداً.

Bence bunu kendin okumalısın.

أعتقد أنه ينبغي عليك أن تقرأه بنفسك.

Bence gözlerin çok güzel.

أعتقد أن عينيك جميلة جدّا.

Bence o çok genç.

انا اعتقد انه ما يزال صغيراً

Bence ihtiyacımız olan şeyler şunlar:

هذه أمور أظن أننا بحاجتها:

çünkü bence sihrin büyük kısmının

لأنها تعرض مشكلة

Bence bu yanlış bir görüş.

أعتقد أن هذا خطأ.

Bu bence bir kedigil tüyü.

‫يبدو لي أنه فراء حيوان من فصيلة القطط.‬

Sonuçta, bence işin sırrı şu:

وفي الختام، أظن أن هناك حيلة:

Bence bu muhteşem bir şey.

هذا رائع بالنسبة لي.

Bence sanıklara yazma ödevi vermek

بالنسبة لي، تعيين محامين للدفاع عن المتهمين

Ve bence sürücüsüz otomobil örneği

وأعتقد أن السيارة ذات القيادة الذاتية

Ama bence bu böyle olmamalı.

ولكن لا أعتقد أن الأمر سيسير بهذا الشكل.

Bence çaresiz olmamak ve toplumun

وأعتقد أنه من المهم جداً أننا لسنا بمعدومي الحيلة،

Bence dünya düz değil kardeş

أعتقد أن العالم ليس أخي مسطح

Aslında şiir oldukça iyi bence.

أعتقد أنها جيدة جدًا في الواقع ، القصيدة.

Bence ''e pluribus unum'' evrensel.

أعتقد أن فكرة "إي بلوريبس أونوم" عالمية.

- Öyle düşünmüyorum.
- Bence öyle değil.

- لا أعتقد ذلك.
- لا أظن ذلك.

Bence son 30 yılda ilişkilerin doğası

حسنًا، أعتقد أن طبيعة العلاقات قد تغيرت جذريًا

Bence, daha yavaş teknolojik gelişmeler isteyebileceğin

أظن من الممكن وجود بعض المساحات المحدودة

Bence bu bizim en iyi yanımız.

وأعتقد أنه أروع ما فينا جميعاً.

Bence kendine güvenmek ikna etmenin düşmanı.

أعتقد أن الثقة هي عدو الإقناع.

Bence bu heyecan verici bir teknoloji

أعتقد أن هذه التقنية الحديثة مُلهمة

Bence hepimizin üç hayat desteği var.

أعتقد أن كل واحد منا لديه ثلاثة أنظمة تدعم حياته.

Çünkü öyle görünüyor ki bence değil.

لأنه ووفقاً لما هو قائم، لا أعتقد في إمكانية حدوث ذلك.

Ama bence bu da doğru değil.

ولكنني أعتقد أن هذا أيضاً خاطىء.

Bence o şimdi çok daha iyi.

أظنه أفضل بكثير الآن.

Bence o dünyanın en cesur itfaiyecisi.

أعتقد أنّه أكثر رجال الإطفاء شجاعة في العالم.

Bence en büyüğü, en başarılısı, en karizmatiği

في رأي أعظمهم، أنجحهم، الأكثر جاذبية.

Bilemiyorum, bence oldukça rahatsız edici bir durum.

لا أعلم، بالنسبة لي فإن الوضع مقلق للغاية.

Bence bu konu siyah ya da beyaz.

ذلك بالنسبة لي مثل الأبيض والأسود.

Testere pullu engerek bence tam bir kâbus.

‫سأصف الأفعى الحارية باختصار‬ ‫بأنها رعب كامل.‬

Bence ülkemizde gerçekleşen olayların da gösterdiği üzere

لكن أعتقد أن هناك عدد متزايد من ذوي البشرة البيضاء يسألونه أيضًا،

Dolayısıyla, bence iletişim becerileri, sade bir dil,

لذلك أعتقد أنّ هذا المزيج من القدرة على التواصل، واستخدام لغة بسيطة،

O zaman bence Coretta Scott'un vizyonunu gerçekleştirebiliriz.

عندها، أعتقد أن بإمكاننا تحقيق رؤية كوريتا سكوت.

Bence bu sistemler aramızda yaşıyor ve çalışıyor.

وأنا أعتقد أن هذه الأنظمة تعيش وتعمل بيننا الآن،

çok daha fazla şey öğreniyor bence. POLİS

أكثر بكثير ممّا يتعلّم من الانتصارات والحياة السهلة. "الشرطة"

Bence bu teknolojinin gerçek gücü işte bu.

بالنسبة لي، هذه هي القوة الحقيقية لهذه التكنولوجيا.

TK: Bence çok önemli bir noktaya değindiniz.

تيم: أعتقد أنك لمست وترًا حساسًا.

Sizin de yapmanız gereken şey bence bu

أعتقد أن هذا ما عليك القيام به

Bence bu filmi iki kez görmeye değer.

أظنّ أنّ هذا الفلم يستحقّ المشاهدة مرّتين.

Yani bence ikinci adım da işe yaramıyor.

لذلك أعتقد أن الخطوة الثانية أيضاً لا تفيد.

Bence değerli olan şeye odaklanmamız gerektiği fikri,

أعتقد أن فكرة وجوب القيام بما هو قيِّم

Bence o yapmak için aptalca bir şeydi.

كان القيام بذلك شيئا سخيفا على ما أعتقد.

- Benim görüşüme göre, o haklıdır.
- Bence haklı.

رأيي أنه محق.

Yine de, bence hâlâ bir direnme aracı olabilir.

ومع ذلك أنا لازلت أصدق أنه وسيله للمقاومة،

Bence yapmamız gereken şey bu iki sözü almak

و أنا أظن أنّ ما يجب علينا فعله هو الأخذ بتلك الكلمتين،

Bunu tekrar edeceğim çünkü bence gerçekten oldukça önemli.

سأقوم بتكرار ذلك لأنني أعتقد أنه أمر هام.

Ama bu sekiz saniye bence deneyimli insanlar için.

ولكن برأيي تلك الثمان ثوانٍ لأجل الأشخاص ذوي الخبرة.

Aynı zamanda "Bence İslam bizden nefret ediyor." demişti.

وقال مضيفًا: "أعتقد أن الإسلام يكرهنا".

Ve bence, insanlar bunun her şeyi değiştirebileceğini anlamıyorlar.

ولا أظن أن الناس يفهمون أن ذلك قد يغيّر كل شيء.

Bence tüm çabalara, koruma çabalarına rağmen yüksek olasılıkla

‫أظن أن هناك احتمالاً كبيراً‬ ‫أننا سنفقد هذه الفصيلة‬

Insanın aşka olan ihtiyacı daha da artıyor bence.

تتولّد لدى الرجال برأيي حاجة أكثر إلحاحاً إلى الحبّ،

Bence bu videonun amacı sosyal deney falan olmalı

أعتقد أن الغرض من هذا الفيديو يجب أن يكون تجربة اجتماعية أو شيء من هذا القبيل

Bence bunun nedeni ilgi alanlarınızın önemsiz olması değil,

أعتقد أن هذا ليس بسبب أن اهتماماتك لا تهم،

Bence insanlar orangutanları tarımsal bir böcek olarak görülüp avlıyor,

‫ما أشك فيه هو أن إنسان الغابة تم اصطياده‬ ‫باعتباره آفة زراعية،‬

bence heralde gümrükten bi bağlantı olması lazım ki kaçırsınlar

أعتقد أنها لا تفوت الاتصال الجمركي هيرالد

Bence bu durum, o devasa zekâ için oldukça uyarıcı.

‫أظن أنه محفز رائع لهذه الذكاء الشديد.‬

Bence 'Tutkunun peşinden git'menin yapmanızı istediği üç şey var:

أعتقد أن عبارة "اتبع شغفك" توحي بثلاثة أشياء:

Ve bence çoğumuz buna benzer hikâyelere sahibiz ya da aşinayız.

وأعتقد أن كثيرًا منا لديه، أو يستطيع أن يميز قصة مماثلة.

Tarihte orangutan kaynaklı hiç insan ölümü olmamasının sebebi bence bu.

‫وعلى ما أعتقد، هذا واحد من الأسباب‬ ‫أن إنسان الغابة لم يقتل إنساناً قط.‬

VV: Bence herkes son 10-15 sene içindeki gelişimin farkındadır.

فيكتور: أعتقدُ أنّ الجميعَ على درايةٍ بتطوّراتِ السنين ال10-15 الماضية،

Bence insanlar onlardan korkmaktansa saygı göstermeli. Onları korumalıyız ve öldürmeye çalışmamalıyız.

‫لا أظن أن الناس يجب أن تخاف منها،‬ ‫لكن علينا أن نحترمها.‬ ‫علينا حمايتها وليس محاولة قتلها.‬

Farz edelim ki mümkün bence değil ama farz edelim ki mümkün

لنفترض أن ذلك غير ممكن ، لكنني أفترض أنه ممكن

- Sanırım diyet yapsan iyi olur.
- Bence bir diyet yapsan iyi olur.

أظن أنه من الأفضل لك أن تبدأ حمية غذائية.

Bence değerli olan şeyi yapmanın birçok başka kişisel faydası da var.

أعتقد، أن فعل ما هو قيِّم له فوائد أخرى للشخص،

Bence bu aile hafızasına dayanıyor ve okuyamayan ve yazamayan insanların çoğu zaman

أعتقد أنه يعتمد على ذاكرة العائلة ، والأشخاص الذين لا يعرفون القراءة والكتابة غالبًا ما يكون لديهم

Gerçek ya da kurgu sorusunu bir kenara bırakırsak, bence hepsi çok karakteristik ve tutarlı bir tavrı

إذا تركنا الحقيقة أو السؤال الخيالي جانبًا ، فإنهم جميعًا يعبرون ، كما أعتقد ، عن