Examples of using "Içebileceğin" in a sentence and their english translations:
- Şimdi yiyebileceğin her şeyi ye ve içebileceğin her şeyi iç çünkü önümüzdeki 3 gün hiç yemek olmayacak! - Şimdi yiyebileceğiniz her şeyi yiyin ve içebileceğiniz her şeyi için çünkü önümüzdeki 3 gün hiç yemek olmayacak!
Eat all you can and drink all you can now because there won't be any food for the next 3 days!