Translation of "Hatalıydı" in English

0.012 sec.

Examples of using "Hatalıydı" in a sentence and their english translations:

Hatalıydı.

He was at fault.

Tom hatalıydı.

- Tom was wrong.
- Tom was mistaken.

O hatalıydı.

He was wrong.

Herkes hatalıydı.

Everybody was wrong.

Onlar hatalıydı.

They were wrong.

Kim hatalıydı?

Who was wrong?

Ekonomistler hatalıydı.

The economists were wrong.

Onu yapmamalıydım. Hatalıydı.

I should not have done that. It was wrong.

Tom tamamen hatalıydı.

Tom was all wrong.

Her şey hatalıydı.

Everything was wrong.

Belki Tom hatalıydı.

Perhaps Tom was wrong.

Tom açıkça hatalıydı.

Tom was obviously wrong.

Tom elbette hatalıydı.

Tom was mistaken, of course.

Dün Tom hatalıydı.

Tom was wrong yesterday.

Belki o hatalıydı.

Maybe that was wrong.

O tamamen hatalıydı.

- He was all wrong.
- He was dead wrong.

Sami açıkça hatalıydı.

Sami was obviously wrong.

Onun yaptığı çok hatalıydı.

What she did is very wrong.

Tom öyle yapmakta hatalıydı.

- I wish Tom hadn't done that.
- Tom was wrong to do that.

Belki de Tom hatalıydı.

Maybe Tom was mistaken.

Belki de rapor hatalıydı.

Perhaps the report was incorrect.

Tom onun hakkında hatalıydı.

Tom was wrong about that.

The Chicago Tribune hatalıydı.

The Chicago Tribune was wrong.

Tom'da onun hakkında hatalıydı.

Tom was wrong about that, too.

- Sami hatalıydı.
- Sami haksızdı.

Sami was wrong.

- Velhasıl, hatalıydı.
- Kısacası, hatalıydı.
- Velhasıl, hata yapmıştı.
- Kısacası, hata yapmıştı.

In short, he was wrong.

- Haritaya güvenmeme rağmen,o hatalıydı.
- Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.

Although I trusted the map, it was mistaken.

O haklıydı ve öbürü hatalıydı.

She was right and he was wrong.

Tom haklıydı ve Mary hatalıydı.

Tom was right and Mary was wrong.

Tom hatalıydı ve Mary haklıydı.

Tom was wrong and Mary was right.

Tom her zamanki gibi hatalıydı.

Tom was wrong as usual.

Tom ve Mary bu konuda hatalıydı.

Tom and Mary were wrong about that.

O hatalıydı, bu yol kaleye çıkmaz.

He was mistaken, this road does not lead to the castle.

Tom kaza için Mary'yi suçlamakla hatalıydı.

Tom was wrong to blame Mary for the accident.

O bir İspanyol için iki defa hatalıydı.

She was twice mistaken for a Spaniard.

Tom onu söyledi ama sanırım o hatalıydı.

Tom said that, but I think he was wrong.

Bana alışveriş merkezinin akşam 9.00'da kapandığını söyleyen kişi hatalıydı.

The person that told me the mall closes at 9:00 p.m. was wrong.

Tom onun hakkında hatalıydı ama başka her şey hakkında haklıydı.

Tom was wrong about that, but he was right about everything else.

- Ben doğruydum ve Tom yanlıştı.
- Ben haklıydım ve Tom hatalıydı.

I was right and Tom was wrong.