Translation of "Dün" in Portuguese

0.034 sec.

Examples of using "Dün" in a sentence and their portuguese translations:

Dün?

Ontem?

- Dün sıcaktı.
- Dün hava sıcaktı.

- Estava calor ontem.
- Ontem fez muito calor.

- Dün hava bulutluydu.
- Dün bulutluydu.

Estava nublado ontem.

- Davetiyeleri dün dağıttık.
- Davetiyeleri dün gönderdik.
- Dün davetiyeleri yolladık.

Enviámos os convites ontem.

Dün geldim.

Eu cheguei ontem.

Dün neredeydin?

- Onde você estava ontem?
- Onde estiveram vocês ontem?

Dün meşguldüm.

Estava ocupado ontem.

Dün perşembeydi.

Ontem foi quinta-feira.

Dün çalışmadım.

Não trabalhei ontem.

Dün evdeydim.

Eu estava em casa ontem.

Dün eğlendik.

Nós nos divertimos ontem.

Dün meşgulmüydün?

Você estava ocupado ontem?

Dün uyuyakalmışım.

Dormi demais ontem.

Dün sıcaktı.

- Ontem estava quente.
- Estava calor ontem.

Dün hastaydım.

- Estava doente ontem.
- Eu estava doente ontem.

Dün mutluydum.

Eu estava feliz ontem.

Dün pazardı.

Ontem foi domingo.

Dün mü?

Ontem?

Dün doğmadım.

Eu não nasci ontem.

- Onu dün aldım.
- Bunu dün aldım.

Comprei-o ontem.

- Dün buraya ulaştım.
- Buraya dün geldim.

Eu cheguei ontem aqui.

- Dün onu gördüm.
- Onu dün gördüm.

Ontem eu a vi.

- Dün Tom'la karşılaştım.
- Dün Tom'la buluştum.

Eu conheci o Tom ontem.

- Cüzdanım dün çalındı.
- Dün cüzdanım çalındı.

Minha carteira foi roubada ontem.

- Dün gece neredeydin?
- Dün gece neredeydiniz?
- Sen dün gece neredeydin?

- Onde você estava na noite passada?
- Onde você estava noite passada?
- Onde estava na noite passada?
- Onde estavas na noite passada?

- Tutuklu dün serbest bırakıldı.
- Tutuklu dün salıverildi.

O prisioneiro foi solto ontem.

- O, dün Tokyo'dan geldi.
- Dün Tokyo'dan geldi.

Ele veio de Tóquio ontem.

- Dün intihar etti.
- Dün, o intihar etti.

Ela cometeu suicídio ontem.

- Dün Ken'le karşılaştım.
- Dün Ken ile buluştum.

- Eu me encontrei com Ken ontem.
- Eu vi Ken ontem.

- Dün gece neredeydin?
- Sen dün gece neredeydin?

Onde você esteve ontem à noite?

- Dün neden evde kaldın?
- Neden dün evde kaldın?
- Neden dün evde kaldınız?
- Dün neden evde kaldınız?

Por que você ficou em casa ontem?

- Dün Shibuya'da alışverişe çıktım.
- Dün Shibuya'da alışverişe gittim.
- Dün Shibuya'da alışverişe gittik.

Ontem fomos às compras em Shibuya.

- Başbakan dün istifa etti.
- Başbakan dün istifasını verdi.
- Başbakan dün görevi bıraktı.

O primeiro-ministro renunciou ontem.

- Keşke bunu dün yapsaydım.
- Keşke bunu dün yapsaymışım.
- Bunu keşke dün yapsaymışım.

Queria ter feito isso ontem.

Dün gibi aklımda...

Tenho isto...

Dün gece kustum.

Ontem à noite eu vomitei.

Dün hava bulutluydu.

Estava nublado ontem.

Dün çok meşguldüm.

Eu estava muito ocupado ontem.

Dün okula gelmedin.

Você não veio para a escola ontem.

Dün neden yoktun?

- Por que você não veio ontem?
- Por que você estava ausente ontem?

Toplantı dün yapıldı.

- O encontro aconteceu ontem.
- A reunião aconteceu ontem.

Dün raporumu verdim.

Eu entreguei o meu relatório ontem.

Dün işi bitirdim.

Eu terminei o trabalho ontem.

Dün partiye gelmedi.

Ela não apareceu na festa ontem.

Ben dün doğmadım.

- Não nasci ontem.
- Eu não nasci ontem.

Dün TV izledim.

Eu assisti TV ontem.

Dün saatimi kaybettim.

Perdi meu relógio ontem.

Dün okula gitmedim.

Não fui para a escola ontem.

Dün oraya gittim.

Eu fui lá ontem.

Buraya dün taşındım.

- Eu me mudei para cá ontem.
- Eu me mudei para esta casa ontem.

Dün soğuk muydu?

Estava frio ontem?

Dün gece sıcaktı.

- Estava quente ontem de noite.
- Ontem à noite estava quente.

Dün çalıştınız mı?

- Vocês trabalharam ontem?
- Você trabalhou ontem?

Dün gece uyuyamadım.

Não consegui dormir ontem à noite.

Dün sinemaya gittiler.

- Ontem foram ao cinema.
- Ontem elas foram ao cinema.

Onu dün yaptım.

Eu fiz isso ontem.

Dün kar yağdı .

Nevou ontem.

İşi dün bitirmeliydim.

Era para eu ter terminado o trabalho ontem.

Kitabı dün okudu.

Ele leu o livro ontem.

Banka dün soyuldu.

O banco foi assaltado ontem.

Dün bisikletimi çaldırdım.

- Ontem, roubaram-me a bicicleta.
- Ontem minha bicicleta foi roubada.

Dün Christina'yla buluştum.

Ontem, eu encontrei a Christina.

Dün futbol oynadık.

- Nós jogamos futebol ontem.
- Ontem jogamos futebol.
- Jogamos futebol ontem.

Dün seni gördüm.

- Eu te vi ontem.
- Eu a vi ontem.
- Eu o vi ontem.

O, dün öldü.

Ele morreu ontem.

Dün balık yedim.

- Comi peixe ontem.
- Eu comi peixe ontem.

Dün saçımı kestirdim.

Eu cortei o cabelo ontem.

Dün gece eğlenceliydi.

A noite passada foi divertida.

Dün İngilizce çalıştık.

- Ontem, estudamos inglês.
- Ontem, nós estudamos inglês.

Dün gece soyulduk.

Nós fomos roubados ontem à noite.

Dün gece oradaydık

Nós estávamos lá ontem à noite.

Dün Tom neredeydi?

Onde Tom esteve ontem?

Dün için teşekkürler.

Obrigado por ontem.

Dün Tom gitmedi.

Tom não foi ontem.

Dün Mary'yi gördüm.

- Eu vi a Mary ontem.
- Vi a Mary ontem.

Kiramı dün ödemeliydim.

Eu devia ter pagado o aluguel ontem.

Dün evde değildik.

Ontem, não estávamos em casa.

Mektubunu dün aldım.

- Recebi sua carta ontem.
- Recebi tua carta ontem.

Hava dün nasıldı?

Como foi tempo ontem?

Dün Christine'le tanıştım.

Eu me encontrei com Christine ontem.

Dün tenis oynamadım.

Eu não joguei tênis ontem.

Dün kedim öldü.

Meu gato morreu ontem.

Buraya dün geldim.

Eu vim aqui ontem.

Dün su kesildi.

- Cortou-se a água ontem.
- A água foi cortada ontem.

Dün parka gittim.

Ontem eu fui ao parque.

Onunla dün tanıştım.

Eu o encontrei ontem.

Dün yağmur yağıyordu.

Estava chovendo ontem.