Translation of "Hali" in English

0.010 sec.

Examples of using "Hali" in a sentence and their english translations:

Menopozdan sonraki hali.

after menopause.

Ruh hali gergin.

The mood is tense.

Liisa'nın ruh hali kötüydü.

Liisa was in a bad mood.

Mahkemede ruh hali gergindi.

The mood in the courtroom was tense.

Yerinden doğrulacak hali yok.

She's too weak to lift herself.

Bunlar, onların bilgisayara işlenmiş hali

These are computerized versions of these,

Annemin kötü ruh hali geçicidir.

My mother's bad mood is transient.

O, onun her zamanki hali.

He is his usual self.

Bugün kötü ruh hali içindeyim.

I'm in a bad mood today.

Tom'un bugün ruh hali nasıl?

How's Tom's mood today?

Tik Tok:DEHB nin uygulama hali.

Tik Tok: ADHD in app form.

Bu da adamın şimdiki hali.

And this is him today.

Hali hazırda bir işim var.

- I already have a job.
- I've got a job already.
- I have a job already.

Kötü bir ruh hali içindeydim.

I was in a bad mood.

Kötü bir ruh hali içindeyim.

I'm in a shitty mood.

Tom'un dışarı gidecek hali yoktu.

Tom didn't feel up to going out.

Kölelik hali kendi doğasında kötüdür.

The state of slavery is in its own nature bad.

Kafayı bulmuş bir hali vardı.

He looked like he was stoned.

O gençken hali vakti daha iyiydi.

He was better off when he was young.

Onun hali vakti eskisinden daha iyi.

He is better off than he was.

O, iyi bir ruh hali içinde.

He is in good temper.

Onun ruh hali sık sık değişir.

His moods often change.

O iyi bir ruh hali içerisindeydi.

He was in good spirits.

O kötü bir ruh hali içinde.

- She is in a bad mood.
- You're moody.
- She's in a bad mood.

O, kötü bir ruh hali içindeydi.

She was in a bad temper.

Kötü bir ruh hali içinde misin?

Are you in a bad mood?

O, kızgın bir ruh hali içinde.

He is in an angry mood.

Tom'un hali vakti çok yerinde değil.

Tom isn't very well off.

Tom iyi bir ruh hali içinde.

Tom is in a good mood.

Biri iyi bir ruh hali içinde.

Somebody's in a good mood.

Bugün garip bir ruh hali içindesin.

You're in a strange mood today.

Onun kötü bir ruh hali var.

He has a bad temper.

O günlerde ailemin hali vakti yerindeydi.

My family was well off in those days.

Tom kötü bir ruh hali içinde.

Tom is in a bad mood.

Tom haylaz bir ruh hali içinde.

Tom is in a mischievous mood.

Tom kötü bir ruh hali içindeydi.

Tom was in a lousy mood.

Tom'un babasının çok hali vakti yerindeydi.

Tom's father was very well-off.

Tom berbat bir ruh hali içinde.

Tom is in an awful mood.

Tom'un kötü bir ruh hali var.

Tom has a bad temper.

O iyi bir ruh hali içinde.

He's in a good mood.

Tom kızgın bir ruh hali içinde.

Tom is in an angry mood.

Hali vakti yerinde doktor hoşnut değildir.

The doctor, who is well-to-do, is not content.

Hacı bakkalda da satılacak hali de yok

There is no way to sell it in Hacı Grocery Store.

Kamboçya'da, hali hazırda bir yetimhane kurduktan sonra.

after I had already set up an orphanage in Cambodia.

O çok iyi bir ruh hali içinde.

She is in a very good mood.

İyi bir ruh hali içindeymişsin gibi görünüyorsun.

You sound like you're in a good mood.

Tom hâlâ kötü bir ruh hali içinde.

Tom is still in a bad mood.

Tom çok iyi bir ruh hali içinde.

Tom is in a very good mood.

Tam Tom'un otuz yıl önceki hali gibisin.

You're just like Tom was thirty years ago.

Hey, bugün iyi bir ruh hali içindesin.

Hey, you're in a good mood today.

Küçük plastik ipliklerinin dokunmuş hali olduğunu görebiliriz.

a fabric made from tiny strands of plastic woven together.

O, şakacı bir ruh hali içinde görünüyordu.

She sounded as if she were in a jocular mood.

Tom iyi bir ruh hali içinde görünüyor.

Tom appears to be in a very good mood.

İyi bir ruh hali içindesin gibi görünüyorsun.

It looks like you're in a good mood.

O iyi bir ruh hali içinde görünüyordu.

He seemed to be in a good mood.

Tom şimdi kötü bir ruh hali içinde.

Tom is in a bad mood now.

Neden böyle iyi bir ruh hali içindesin?

Why are you in such a good mood?

İyi bir ruh hali içinde olduğunu görebiliyorum.

I can see you're in a good mood.

Şimdi daha iyi bir ruh hali içindeyim.

I'm in a better mood now.

Tom çok iyi bir ruh hali içindeydi.

Tom was in a very good mood.

Ben gerçekten iyi bir ruh hali içindeyim.

I'm in a really good mood.

Amerikalı yaşlı vatandaşların nispeten hali vakti yerinde.

American senior citizens are comparatively well-off.

Neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?

Why are you in such a bad mood?

Tom bugün kötü bir ruh hali içinde.

Tom is in a bad mood today.

Mary bugün iyi bir ruh hali içinde.

Mary is in a good mood today.

Tom dün kötü bir ruh hali içindeydi.

Tom was in a bad mood yesterday.

O bugün komik bir ruh hali içindeydi.

He was in a funny mood today.

Bugün iyi bir ruh hali içinde görünmüyorsun.

You don't seem to be in a good mood today.

Bir adım daha atacak hali kalmadığını söylüyor.

He says he can't walk another step.

Tom çok kötü bir ruh hali içinde.

Tom is in a really bad mood.

Dinlenmek gibi daha yoğun bir ruh hali içindeyken

When you have a dominant mental state, like relaxation,

Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş.

They say the landlord used to be well off.

O, şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.

She's in a fairly bad mood now.

Tom şimdi oldukça kötü bir ruh hali içinde.

Tom is in a fairly bad mood right now.

Bugün neden böyle kötü bir ruh hali içindesin?

Why are you in such a bad mood today?

"Person"ın çoğul hali "persons" değil "people"dır.

The plural form of 'person' is 'people', not 'persons'.

Hali hazırda bilgisayarlar bu gibi işler için kullanılıyor.

Computers nowadays are already used for this kind of work.

Bugün kötü bir ruh hali içinde gibi görünüyorsun.

You seem to be in a bad mood today.

Bugün kötü bir ruh hali içindesin, değil mi?

You're in a bad mood today, aren't you?

Tom şu anda kötü bir ruh hali içinde.

Tom is in a bad mood right now.

Tom her zaman iyi bir ruh hali içinde.

Tom is always in a good mood.

Ben onun ani ruh hali değişikliğine oldukça şaşırdım.

I became quite astonished by his sudden change of mood.

Sabahleyin o hâlâ kötü bir ruh hali içindeydi.

In the morning, he was still in a bad mood.

Tom bu sabah kötü bir ruh hali içinde.

Tom is in a bad mood this morning.

Tom her zaman kötü bir ruh hali içindedir.

Tom is always in a bad mood.

Tom bugün iyi bir ruh hali içinde görünüyor.

Tom seems to be in a good mood today.

Tom bugün iyi bir ruh hali içinde görünüyordu.

Tom seemed to be in a good mood today.