Translation of "Kötüydü" in English

0.008 sec.

Examples of using "Kötüydü" in a sentence and their english translations:

Kötüydü.

It was bad.

Elim kötüydü.

I got dealt a bad hand.

O kötüydü.

That was bad.

Trafik kötüydü.

The traffic was bad.

Daha kötüydü.

It was worse.

Sonuçlar kötüydü.

The results were bad.

Kain kötüydü.

Cain was evil.

Fırtına kötüydü.

The storm was bad.

Sami kötüydü.

Sami was evil.

Gelememen çok kötüydü.

It was too bad you couldn't come.

Sütün tadı kötüydü.

The milk tasted bad.

Dün havamız kötüydü.

We had bad weather yesterday.

O gerçekten kötüydü.

That was really bad.

Hava çok kötüydü.

The weather was terrible.

Onun davranışı kötüydü.

- He behaved badly.
- His behaviour was bad.

Tom'un prognozu kötüydü.

Tom's prognosis was poor.

Tom'un davranışı kötüydü.

Tom's behavior was bad.

Prognoz çok kötüydü.

The prognosis was dire.

Her şey kötüydü.

Everything was bad.

O oldukça kötüydü.

It was pretty bad.

O daha kötüydü.

It used to be worse.

Tom en kötüydü.

Tom was the worst.

Sonuçlar çok kötüydü.

The results were very bad.

Sorun daha kötüydü.

The problem is worse.

Takım çok kötüydü.

The team was terrible.

Bugün daha kötüydü.

It was worse today.

O çok kötüydü.

It was very bad.

O ne kadar kötüydü?

How bad was it?

Hasar ne kadar kötüydü?

How bad was the damage?

Liisa'nın ruh hali kötüydü.

Liisa was in a bad mood.

Geçen yaz çok kötüydü.

Last summer was awful.

Hava iki haftadır kötüydü.

The weather has been bad for two weeks.

Dün hava oldukça kötüydü.

Yesterday the weather was pretty bad.

Hava dün çok kötüydü.

The weather was very bad yesterday.

Ekim ayı daha kötüydü.

October was worse.

Dün gece özellikle kötüydü.

Last night was particularly bad.

Gerçek çok daha kötüydü.

The reality was far worse.

- Kobe'nin yıkımı düşündüğüm kadar kötüydü.
- Kobe'nin yıkımı sandığım kadar kötüydü.

The devastation in Kobe was as terrible as I had imagined.

Bu yetmezmiş gibi, trafik kötüydü.

To make matter worse, the traffic was bad.

Onun kardeşi bana göre kötüydü.

His brother was nasty to me.

- Hizmet çok kötüydü.
- Hizmet berbattı.

The service was very bad.

Bu hafta sonu hava kötüydü.

The weather was bad this weekend.

Yemek kötüydü,ama şikayet etmedim.

The food was terrible, but I did not complain.

Sorun olduğunu düşündüğümüzden daha kötüydü.

The problem is worse than we thought it was.

O olacağını düşündüğümden daha kötüydü.

It was worse than I thought it would be.

Bazı yumurtalar iyiydi fakat diğerleri kötüydü.

Some eggs were good, but the others were bad.

Tom resim çizmede inanılmaz derecede kötüydü.

Tom is incredibly bad at drawing.

Ertesi gün süvari eri daha kötüydü.

The next day the hussar was worse.

Mülteci kamplarındaki sağlık koşulları çok kötüydü.

Sanitary conditions in the refugee camps were terrible.

Tom'un diz yaralanması ne kadar kötüydü?

How bad was Tom's knee injury?

Dün gece bana getirdiğin muzların hepsi kötüydü.

The bananas you brought to me last night were all bad.

Onun davranışı, benim hatırladığım gibi, çok kötüydü.

His behavior, as I remember, was very bad.

Leyla iyi bir ortak seçmekte çok kötüydü.

Layla was very bad at choosing a decent partner.

- Durum düşündüğümüzden daha kötüydü.
- Durum düşündüğümüzden daha kötü.

The situation is worse than we thought.

Olanlar Tom'un olacağını düşündüğü herhangi bir şeyden daha kötüydü.

What happened was worse than anything Tom had imagined would happen.

Bu sabah hava o kadar kötüydü ki taksi çağırmak zorunda kaldım.

This morning the weather was so bad that I had to take a taxi.

Dün yemek yediğimiz restoran kötüydü ama bu restoran daha da kötüdür.

The restaurant where we ate yesterday was bad, but this restaurant is even worse.

Geçen yaz oldukça soğuktu, ve pirinç ekini on yıl içinde en kötüydü.

It was exceptionally cold last summer, and the rice crop was the worst in 10 years.

Tom'un cüzdanı taşımak için biraz daha kötüydü. Mary yeni bir tane alması gerektiğini söyledi.

Tom's wallet was a bit the worse for wear, and Mary said he should get a new one.

Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.

It was bad enough that he usually came to work late, but coming in drunk was the last straw, and I'm going to have to let him go.

Hatalısınız. Papa Cenapları her açıdan hatalıdır. Mesih buraya Kolomb'la birlikte gelmedi. Gelen Deccaldi. Yerli soykırımı, II. Dünya Savaşındaki soykırımdan daha kötüydü, papa bile bunu inkar edemez.

You're mistaken. With all due respect, Your Holiness is mistaken. Christ didn't come here with Columbus. It was the Antichrist who came. The indigenous holocaust was worse than the Holocaust of WWII, not even the pope can deny that.