Translation of "Zamanki" in Hungarian

0.007 sec.

Examples of using "Zamanki" in a sentence and their hungarian translations:

Her zamanki gülümsememi takındım.

szokásos mosolyommal jártam-keltem,

Her zamanki gibi meşgulüm.

Mindig elfoglalt vagyok.

Her zamanki gibi haklıydın.

Szokás szerint igazad volt.

Her zamanki gibi hatalısın.

Tévedsz, mint mindig.

Her zamanki yerde buluşalım.

- A szokott helyen találkozzunk.
- A szokásos helyen találkozzunk.
- Találkozzunk a megszokott helyen.

Her zamanki gibi haklısın.

Igaza van, mint mindig.

Her zamanki gibi hatalıydım.

Tévedtem, mint mindig.

Tom Mary'yi her zamanki saatte ve her zamanki yerde karşılayacağını söyledi.

Tom megígérte, hogy a szokott helyen és időben találkozik Maryval.

O, her zamanki kadar güçlü.

Olyan erős, mint valaha volt.

O, onun her zamanki hali.

A szokásos önmaga.

Her zamanki kadar güzel görünüyorsun.

Olyan gyönyörűnek látszol, mint valaha.

Seninle her zamanki yerde buluşacağım.

A szokott helyen fogunk találkozni.

Tom her zamanki gibi hatalı.

Tom szokás szerint téved.

Babam her zamanki kadar meşguldür.

Apám olyan elfoglalt, mint mindig.

Babam her zamanki gibi iyi.

Apám jól van, mint mindig.

Her zamanki gibi anahtarı masaya koydu.

Mint mindig, a kulcsot az íróasztalra tette.

Tom her zamanki gibi geç kaldı.

Tom megint elkésett, mint rendesen.

Her zamanki yerde seni bekliyor olacağım.

A szokott helyen várlak.

O, her zamanki gibi geç geldi.

Szokás szerint késett.

O sadece her zamanki gibi iyi çalışıyor.

Jól dolgozik, csak úgy, mint mindig.

Her zamanki gibi sabah erkenden kalkıp koştu.

Szokás szerint reggel korán kelt fel és kocogott.

- Alışılageldiği üzere gecikmişti.
- Her zamanki gibi geç kalmıştı.

- Szokása szerint késett.
- Szokásához híven elkésett.

Bu ülkenin halkı her zamanki gibi politikadan bıkıp usanmış durumdadır.

Ennek az országnak a népe szokás szerint halálosan belefáradt a politikába.

- Tom her zamanki gibi geç geldi.
- Tom alışıldığı üzere geç geldi.

Tom szokás szerint késve érkezett.

Her zamanki gibi olacağını umuyorduk, ama sıra dışı bir durumla karşılaştık.

A szokásosat vártuk, de a nem megszokottat kaptuk.

- O gün sende bir hâller vardı.
- O gün her zamanki hâlinde değildin.

Nem voltál a normális magad azon a napon.

Her zamanki gibi, sana hiçbir şey söylememe gerek yok. Sen her zaman ne demek istediğimi anlıyorsun.

Ahogy az lenni szokott, nem kell mondanom neked semmit. Te mindig egyből érted, hogyan gondolom.