Translation of "Hakikat" in English

0.006 sec.

Examples of using "Hakikat" in a sentence and their english translations:

Hakikat şaraptadır.

A drunk man's words are a sober man's thoughts.

Hakikat, zamanın kızıdır.

- Truth is time's daughter.
- Truth is the daughter of time.

hakikat yanlısı dünyaya ilerleyebiliriz.

to a pro-truth world.

Hakikat en iyi yalandır.

The truth is the best lie.

Hakikat karşısında galip gelemezsin.

You can't win against the truth.

Hakikat, yalanlar imparatorluğunda hainliktir.

Truth is treason in the empire of lies.

Birçok doğru vardır, ama hakikat tektir.

There are many truths, but only one reality.

- Gerçek, zamanın kızıdır.
- Hakikat, zamanın kızıdır.

Truth is the daughter of time.

- Gerçek subjektiftir.
- Hakikat kişiden kişiye değişir.

Truth is subjective.

Ve ancak kanıtlar ile hakikat ötesi dünyadan

And only with evidence can we move from a post-truth world

Aslında, hakikat bundan çok da farklı olamazdı.

Well, the reality couldn’t be more different.

Ona mutlak hakikat dışında hiçbir şey söyleme.

Don't tell her anything except the absolute truth.

Ve hakikat ötesi bir dünyada yaşadığımızı kabul etmemiz

And the recognition that we now live in a post-truth world

Hakikat şu ki, grup üstünlük taslayan üyelerle dolu ve bunu yetiştikleri ortamdan edindikleri için üstlerinden atamıyorlar.

Truth is, the group is full of a bunch of members with fucking superiority complex, who are unable to get rid of it, because they absorbed it in the place they were born.