Translation of "Giderdik" in English

- Yazın yüzmek için ırmağa giderdik.
- Yazın yüzmeye ırmağa giderdik.
- Yazın, yüzmek için nehre giderdik.
- Yazın yüzmeye nehre giderdik.

In summer, we used to go swimming in the river.

Biz aynı okula giderdik.

We used to go to the same school.

Cumartesi akşamları sinemaya giderdik.

We used to go to the movies on Saturday evening.

Tatilde deniz kenarına giderdik.

We used to go to the seaside on holiday.

Oraya sek sek yaparak giderdik

we went there by bouncing

Ben çocukken kamp yapmaya giderdik.

We used to go camping when I was a kid.

Sık sık nehirde yüzmeye giderdik.

We would often go swimming in the river.

Biz birlikte balık tutmaya giderdik.

We used to go fishing together.

Güneşli günlerde sık sık yürüyüşe giderdik.

We would often go hiking on sunny days.

Her hafta sonu paten yapmaya giderdik.

We used to go skating every weekend.

Tom ve ben aynı okula giderdik.

Tom and I used to go to the same school.

Biz Amerika'dayken her pazar kiliseye giderdik.

We went to church every Sunday when we were in America.

Botanik bahçelerde derin akıntılarda balık tutmaya giderdik.

Went fishing in the streams deep in the botanical gardens.

Peter ve ben sık sık sinemaya giderdik.

Peter and I would often go to the movies.

Kocam ve ben birlikte dağ tırmanışına giderdik.

My hubby and I used to go mountain climbing together.

Tom ve ben bir sürü konsere giderdik.

Tom and I used to go to a lot of concerts.

Pazar günleri, erken kalkardık ve balık tutmaya giderdik.

On Sundays, we would get up early and go fishing.

Şarkı derslerimiz için, yolun karşısındaki müzik okuluna giderdik.

For our singing lessons, we would go to the music school across the road.

Ben gençken, Tom ve ben sık sık birlikte yüzmeye giderdik.

When I was young, Tom and I used to often go swimming together.

Tom ve ben her hafta sonu birlikte balık tutmaya giderdik.

Tom and I used to go fishing every weekend together.

Biz eve erken giderdik ama Tom biraz daha uzun kalmamızı istedi.

- We would've gone home early, but Tom asked us to stay a little longer.
- We would have gone home early, but Tom asked us to stay a little longer.

Mary ve ben evliyken Tom ve Alice ile bowling oynamaya giderdik.

When Mary and I were married, we used to go bowling with Tom and Alice.

Eski günlerde, kışın buz pateni yapmaya giderdik ama şimdi çok yaşlıyız.

In the old days we would go ice skating in the winter, but now we are too old.