Translation of "Gibidirler" in English

0.004 sec.

Examples of using "Gibidirler" in a sentence and their english translations:

Bilgisayarlar kediler gibidirler: tamamen öngörülemeyen.

Computers are like cats: totally unpredictable.

Tom ve John neredeyse kardeş gibidirler

Tom and John are almost like brothers.

Tom ve Ken, bir kapsüldeki bezelyeler gibidirler.

Tom and Ken are like peas in a pod.

Diller kaslar gibidirler. Düzenli olarak kullanmazsanız onları kaybedersiniz.

Languages are like muscles. If you don't use them regularly, you will lose them.

Tom ve Mary erkek kardeş ve kız kardeş gibidirler.

Tom and Mary are like brother and sister.

Java ve Javascript, Hindistan ve Endonezya gibidirler, onlar aynı şey değildirler.

Java and Javascript are like India and Indonesia, they aren't the same thing.

Erkekler bakterilerin kolonileri gibidirler. Ne kadar çok ısı uygularsanız o kadar hızlı büyürler.

Men are like colonies of bacteria. The more heat you apply, the faster they grow.

Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.

North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits.