Translation of "Gereksizdir" in English

Kilise gereksizdir.

The Church is unnecessary.

Sünnet gereksizdir.

Circumcision is unnecessary.

- Uzun çizgiler gereksizdir.
- Uzun kuyruklar gereksizdir.

Long lines are unnecessary.

Tüm yorumlar gereksizdir.

All the comments are superfluous.

Bu genellikle gereksizdir.

This is usually unnecessary.

Bağırmak tamamen gereksizdir.

Yelling is completely unnecessary.

Uzun çizgiler gereksizdir.

Long lines are unnecessary.

İki kişi anlaşıyorsa onlardan biri gereksizdir.

If two people are in agreement, one of them is unnecessary.

İki insan her zaman aynı görüşe sahipse, bunlardan biri gereksizdir.

If two men always have the same opinion, one of them is unnecessary.

Deneyimli bir kişinin deneyimsiz birinden daha iyi yapacağını söylemek gereksizdir.

It is needless to say that an experienced person will do better than someone without experience.