Translation of "çizgiler" in English

Uzun çizgiler gereksizdir.

Long lines are unnecessary.

O, düz çizgiler çizer.

He draws straight lines.

Haritadaki mavi çizgiler nehirleri gösteriyor.

The blue lines on the map designate rivers.

Harita üzerindeki mavi çizgiler nehirleri gösterir.

Blue lines on the map designate rivers.

Geometri noktalar, çizgiler ve düzlemlere dayalıdır.

Geometry is based on points, lines and planes.

Haritadaki mavi çizgiler nehirlere karşılık gelir.

The blue lines on the map correspond to rivers.

Kağıt üzerinde bazı dikey çizgiler çizdi.

He drew some vertical lines on the paper.

Haritada mavi çizgiler nehirleri temsil ediyor.

The blue lines on the map represent rivers.

Haritadaki büyük çizgiler yolları temsil ediyor.

The broad lines on the map correspond to roads.

- Uzun çizgiler gereksizdir.
- Uzun kuyruklar gereksizdir.

Long lines are unnecessary.

Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.

The playground is divided into three areas by white lines.

Ama sonradan sohbette sürekli uzun çizgiler yollamaya başladı

but at some point he started spamming dashes in the chat,

Harita üzerindeki kırmızı çizgiler demiryolu hatlarını temsil eder.

The red lines on the map represent railway lines.

Ve eşit şekilde çizgiler çekildiğinde İsa resmin tam ortasında

And when the lines are drawn equally, Jesus is right in the middle of the picture.