Translation of "Görünüm" in English

0.004 sec.

Examples of using "Görünüm" in a sentence and their english translations:

Görünüm korkunçtur.

The outlook is grim.

Görünüm kasvetli.

The outlook is bleak.

Görünüm parlak kalıyor.

The outlook remains bright.

Görünüm her şey değildir.

Appearance isn't all.

- Görünüm olumsuzdu.
- Beklenti negatifti.

The outlook was negative.

Dick görünüm olarak annesine çekmiş.

Dick takes after his mother in appearance.

Yüzünde düşünceli bir görünüm vardı.

She had a thoughtful look on her face.

Yüzünde ciddi bir görünüm vardı.

He had a severe look on his face.

Yüzünde garip bir görünüm vardı.

She had a strange look on her face.

Savunmayı planlamak için görünüm acımasızdır.

The outlook for planning the defense is grim.

Bu görünüm Tom tarafından paylaşılıyor.

This view is shared by Tom.

Savunma programı için görünüm iç karartıcıdır.

The outlook for the defense program is dismal.

Onun yüzünde tuhaf bir görünüm vardı.

He had an odd look on his face.

Tom Mary'ye soğuk bir görünüm verdi.

Tom gave Mary a cold look.

O bana çekici bir görünüm verdi.

She gave me an appealing look.

Mary'nin yüzünde tuhaf bir görünüm vardı.

Mary had a strange look on her face.

Tom Mary'ye kötü bir görünüm verdi.

Tom gave Mary a nasty look.

Tom'un yüzünde korkmuş bir görünüm vardı.

Tom had a scared look on his face.

Tom'un yüzünde rahatsız olmuş bir görünüm vardı.

Tom had an annoyed look on his face.

Neden bana böyle küçümseyen bir görünüm veriyorsun?

Why are you giving me such a scornful look?

Sanki iyi görünüm başka bir şekilde olmazmış gibi.

as if good looks don't come in any other form.

- Ne güzel bir manzara!
- Ne güzel bir görünüm!

What a lovely view!

Çok fazla Botox sana donmuş bir görünüm verebilir.

Too much Botox can give you a frozen look.

Burada hava güzel olursa, güzel bir görünüm elde edebilirsin.

Here, if the weather's good, you can get a lovely view.

Herbert ağzını açtı ama Tom ona tehditkar bir görünüm verdi.

Herbert opened his mouth, but Tom gave him a menacing look.

Hem görünüm hem de kişilik olarak, Tom tam olarak babasına benziyor.

In both appearance and personality, Tom is exactly like his father.

Siyah pantolon ile floresan sarı çoraplar giymek iyi bir görünüm değil.

Wearing fluorescent yellow socks with black pants isn't a good look.

Ben, o kızın kendisine yeni bir görünüm vermek için saçını kestiğini düşünüyorum.

I think that girl cut her hair to give herself a new look.