Translation of "Garip" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "Garip" in a sentence and their japanese translations:

...garip fenomenler...

‎不可思議な現象

Ne garip!

変だなあ。

Bu garip.

妙だな。

Çok garip.

めっちゃ変!

Garip görünmüyor ama nedense garip hissettiriyor.

おかしくなさそうでいて、どことなくおかしい気がします・・・。

Onun kovulması garip.

彼が解雇されるとは妙な話だ。

O garip davranıyor.

彼の振る舞いは奇妙である。

Bu çok garip.

- 変ですね。
- 変だなあ。

Bu gerçekten garip.

これは本当に奇妙です。

Tom garip görünüyor.

トムは気まずいみたいだ。

Bu biraz garip.

これはちょっと奇妙ね。

İnsanlar garip hayvanlardır.

人間というのは妙な動物である。

Dünya çok garip görünüyor.

世界がひどく奇妙なものに 思えますよね

Bu garip bir şeydir.

これは奇妙な物体です

Gemide garip söylentiler var.

奇妙な噂がたっている。

Ben çok garip hissettim.

とてもぎこちない感じがした。

Bu garip bir vakaydı.

それは不思議な事件だった。

O garip bir şey.

それはちょっとおかしいね。

Garip gelenek bölgeye özgüdür.

その変わった習慣はその地方特有のものだ。

Onun hakkında garip hissediyorum.

変な感じがします。

O, garip düşünceleri düşünüyordu.

彼は奇妙な事を考えていた。

Onun hikayesi garip görünüyor.

彼の話は奇妙に聞こえる。

Garip bir ses duydum.

妙な音が聞こえた。

Ah, şimdi gerçekten garip ...

ああ、凄く変だなあ・・・。

Ne garip bir hikaye!

なんて奇妙な話だろう。

Ne garip bir adam!

- 何と不思議なやつだろう。
- 変な奴!

Bu garip bir hikayeydi.

- 奇妙な話だった。
- 不思議な話でした。
- 変な話だったよ。

Sesin garip. Sorun nedir?

声変だよ。どうしたの?

Oldukça garip bir adam.

かなりの変人だ。

Onun garip fikirleri vardır.

彼は奇妙な考えを持っている。

Bunun garip olduğunu sanmıyorum.

私はそれが奇妙だとは思いません。

Garip bir şey oluyor.

何かおかしなことが起こってる。

Tom'un henüz gelmemesi garip.

トムがまだ来ていないなんて奇妙だな。

- O bana biraz garip geliyor.
- Bu bana göre biraz garip.

私にとっては少しおかしいです。

Aslında garip bir şey olur.

実はちょっと奇妙なことが起こります

Oldukça garip görünümlü bir hayvandır.

非常に複雑な行動を見せます

Bazı garip şeyleri keşfetmeye başladım.

奇妙なことに気づき始めました

Çok garip bir şey görmüştüm.

‎何とも奇怪な光景だった

Gökyüzünde garip bir şey gördüm.

空に何か奇妙なものが見えた。

Garip bir şey hissetmiş olmalı.

何か変なものを感じ取ったに違いない。

Picasso'nun resimleri bana garip görünüyor.

- ピカソの絵は、私には奇妙に思える。
- ピカソの絵は、私には奇妙に見える。

Hikaye garip gelebilir , ama doğru.

その話は変に聞こえるかもしれないが、本当だ。

Onun henüz gelmemesini garip buluyorum.

彼女がまだ到着していないのは変だと思います。

Böyle bir şey yapması garip.

彼女がそんなことするなんて奇妙だ。

Bana garip bir ifadeyle baktı.

彼は妙な顔つきで私を見た。

Onun hikayesi garip, ama inandırıcı.

彼の話は、奇妙だが、信じられる。

Böyle bir şey söylemesi garip.

彼があんな事を言うなんて不思議だ。

Aniden garip bir ses duydu.

突然、彼は奇妙な音を耳にした。

Söylemeye garip, öğretmen beni azarlamadı.

不思議な話だが、先生は叱らなかった。

O, çok garip bir kişidir.

- 彼女は大変変わった人だ。
- 彼女はすごく変わった子なの。

Mayuko garip bir rüya gördü.

マユコはおかしな夢をみた。

Garip bir şey mi var?

何か変わったことない?

Bir şeyin garip olduğunu düşündüm.

何かが変だと思いました。

Bunun hiç garip olduğunu sanmıyorsun.

君達、全然変だと思わないの?

Bunun garip olduğunu hiç sanmıyorum.

全然変だと思わないんです。

Garip bir e-posta aldım.

- 気味の悪いeメールが来た。
- 気味の悪いeメールが来ました。
- 気味の悪いeメールが来たんです。

Lütfen benim garip rüyalarımı yorumla.

私の奇妙な夢を解釈して下さい。

Onun garip davranışlarından ne çıkarıyorsun?

彼女の異常なふるまいから何を推測しますか。

O garip bir şapka giyiyordu.

彼女は奇妙な帽子を被っていた。

Bu garip bir balık türüdür.

これは珍しい種類の魚です。

Motor garip bir ses çıkarıyor.

エンジンから変な音が聞こえます。

Seninki çok garip bir hikaye.

あなたのは初めて耳にする妙なお話です。

Biraz garip bir çocuk olarak,

私はちょっと変わった 子供だったので

Tabloları bana garip gibi geliyor..

彼の絵は私には奇妙に思える。

Annem çok garip bir kişidir.

私の母は変わり者です。

- Garip gelebilir ama söylediği doğru.
- Kulağa garip geliyor olabilir ama söylediği doğru.

奇妙に聞こえるかもしれないが、彼女の言うことは真実だ。

Garip bir şekilde, hayatlarımız birbirini yansıtıyordu.

‎なぜか彼女と自分が重なる

Kulağa garip gelebilir ama bu doğru.

- 奇妙に思うかも知れないが本当の事です。
- それは奇妙に聞こえるかもしれないが、本当だ。

Hayvanat bahçesinde bazı garip hayvanlar var.

その動物園には変わった動物がいます。

Portakal ağzımda garip bir tat bıraktı.

そのオレンジは後味が変だった。

Onun hakkında garip bir şey vardı.

彼女には何か奇妙なところがあった。

Onun hiçbir şey söylememesini garip buluyorum.

彼女が何も言わなかったのは変だと思う。

Kentin bu bölümü banim için garip.

町のこの地域は私には不案内です。

Belki garip ama, o başarısız oldu.

不思議なことに彼は失敗した。

O göründüğünde garip bir sessizlik vardı.

彼が現れると気まずい沈黙が広がった。

Garip görünebilir, yangında hiç kimse yaralanmadı.

不思議に思われるかもしれないが、その火事で誰も怪我をしなかった。

Hiç görmemiştim böyle garip bir rüya.

私は今までにこんなに不思議な夢を見たことがない。

Dün gece garip bir rüya gördüm.

- 私は昨夜不思議な夢を見ました。
- 私は昨日不思議な夢を見ました。
- 昨日の夜、変な夢を見ました。
- 昨日の夜、不思議な夢を見ました。
- 昨日の夜、変な夢を見た。

Böyle garip bir davayla hiç karşılaşmadım.

私はまだこんな奇妙な事件に出くわしたことがない。

Garip şeyler yapmak istediğimi kabul ettim.

- 私は、自分がおかしいことをしたいということを認めた。
- 私は自分が変なことをしたいのだと認識した。

Çatıda garip mavi bir kuş görebiliyorum.

見慣れない青い鳥が屋根の上にみえる。

Üyeler dönüşümlü olarak garip deneyimi anlattı.

- 会員達は不思議な経験について次々に語った。
- 会員達は代わるがわるその奇妙な体験について私達に語った。
- 委員たちは不思議な経験について次々に答えた。

Beth, yılanları seven garip bir kızdır.

ベスはヘビが好きな変わった女の子だ。

Onun okula gelmemesinin garip olduğunu düşünüyorum.

彼女が学校を休んだのは変だと思う。

Bu makinede garip bir şey var.

この機械はどこか故障している。

Son birkaç yıldır garip hava yaşıyoruz.

ここ何年か異常気象がつづいている。

Garajdan gelen garip bir ses duydum.

ガレージから変な音が聞こえた。

Ben onun hiç garip olduğunu sanmıyorum.

- 全然変だと思いません。
- 全然変だと思いませんよ。
- 全然変だと思わないですよ。
- 全然変だと思わないんです。

Ken'in bizimle aynı fikirde olmaması garip.

ケンがわれわれに同意しないのは不思議です。

O yılanlar gibi garip hayvanları seviyor.

彼はヘビみたいな変わった動物が好きなんだよ。

Bu hayvanlar son derece egzotik ve garip.

‎海の生き物は神秘的だ

Yukarıdaki odada gelen garip bir ses duydum.

上の部屋から変な物音が聞こえてきた。

Bu ne kadar garip gelse de doğru.

奇妙に思われるかもしれないが、これは本当のことだ。

Ne garip, o öldüğü söylenilen biriyle tanıştı.

奇妙な事に、彼は死んだと言われている人に会った。

Garip bir şey olursa kırmızı düğmeye bas.

何かおかしなことが起こったら赤いボタンを押しなさい。

Tom uyandığında kendini garip bir odada buldu.

- トムは目をさましてみると、見知らぬ部屋にいた。
- トムは目を覚ますと、自分が見慣れない部屋にいることに気付いた。

Biz garip bir tesadüf sayesinde tekrar karşılaştık.

不思議な巡り合わせで私達はばったり再会した。