Translation of "Fabrikayı" in English

Ve fabrikayı inşa ederken

and while we were building the plant,

Eski bir fabrikayı bulmaya çalışıyordum.

trying to find this old factory.

Onurlu bir şekilde fabrikayı kapatıyorlardı.

With grace, they were closing this factory.

“Mario, fabrikayı almak istiyorum,” dedim.

I called Mario, I said, "Mario, I want to buy this place."

Fabrikayı Idaho’ya kurmak istediğimi söyledim.

I said, "I want to build it right here."

Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdi.

They decided to close the factory.

Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.

They decided to shut down the factory.

Ve bana fabrikayı gezdiren, üretimden sorumlu Rich.

And Rich, who showed me the plant, the production guy.

Gezimizin amacı, yeni bir fabrikayı ziyaret etmektir.

The purpose of our trip is to visit a new factory.

Yarın bir fabrikayı ziyaret edeceksin, değil mi?

You're visiting a factory tomorrow, aren't you?

Evet. Biz televizyon üreten bir fabrikayı ziyaret edeceğiz.

Yes. We'll visit a factory which produces television sets.

Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.

- There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
- There is a possibility we won't have to shut down the factory.

O fabrikayı ziyaret etmek için izin almanız gerekecek.

You'll have to get a permit to visit that factory.

Gece gündüz. Tatillerde. Fabrikayı işe yarar hale getirmek için

We worked day and night, through the holidays,

Onlar fabrikayı inşa etmek için sadece yeterli fona sahip.

- They have enough capital to build a second factory.
- They have only enough funds to build the factory.

Bu fabrikayı kurmak, uzun bir zamana ve bir sürü paraya mal oldu.

It took a long time and a lot of money to build this factory.