Translation of "Evsiz" in English

O evsiz.

- He is homeless.
- He's homeless.

Evsiz misin?

- Are you homeless?
- Are you guys homeless?
- Are you all homeless?
- Are y'all homeless?

- Tom artık evsiz.
- Tom şimdi evsiz.

Tom is now homeless.

Tom evsiz sığınağında.

Tom has been at a homeless shelter.

Binlercesi evsiz bırakıldı.

Thousands have been left homeless.

Tom evsiz değil.

Tom isn't homeless.

Ben evsiz değilim.

I'm not homeless.

Tom evsiz görünüyordu.

Tom seemed to be homeless.

Tom hâlâ evsiz.

Tom is still homeless.

Tom evsiz kaldı.

Tom became homeless.

Aslında ben evsiz değilim.

Actually, I'm not homeless.

Tom evsiz sığınağında kalıyor.

Tom has been staying at a homeless shelter.

Binlerce aile evsiz kaldı.

Thousands of families were left homeless.

Tom asla evsiz değildi.

Tom was never homeless.

Ben artık evsiz değilim.

I'm no longer homeless.

Leyla evsiz ve açtı.

Layla was homeless and hungry.

Tom'un evsiz olduğunu biliyorum.

- I know that Tom is homeless.
- I know Tom is homeless.

Bence Tom hala evsiz.

- I think Tom is still homeless.
- I think that Tom is still homeless.

Sen hâlâ evsiz misin?

Are you still homeless?

Mary evsiz olduğunu söyledi.

Mary said that she was homeless.

Tom evsiz olduğunu söyledi.

Tom said that he was homeless.

Tom, evsiz olduğumu biliyordu.

Tom knew that I was homeless.

Tom evsiz olduğumu biliyor.

- Tom knows that I'm homeless.
- Tom knows I'm homeless.

Tom yakında evsiz olacak.

Tom will soon be homeless.

Ve evsiz ve gelirsiz kaldı.

left homeless without an income.

Evsiz olabilirim ama aptal değilim.

I may be homeless, but I'm not stupid.

Birçok evsiz insan parklarda yaşıyor.

Many homeless people live in parks.

Bugün evsiz insanların sorununa odaklanacağız.

Today we're going to focus on the question of homeless people.

Mary bir evsiz barınağında kalıyor.

Mary is staying in a homeless shelter.

Tom, Mary'nin evsiz olduğunu söyledi.

Tom said that Mary was homeless.

Önümüzdeki ekim ayında evsiz olabilirim.

I might be homeless by next October.

- Birçok kişi depremin sonucu olarak evsiz bırakıldı.
- Deprem sonucunda birçok kişi evsiz kaldı.

Many people were left homeless as a result of the earthquake.

Evsiz bir adama yirmi dolar verdim.

I gave a homeless man twenty dollars.

Tom evsiz adama biraz yiyecek verdi.

Tom gave the homeless man some food.

Evsiz adam mükemmel şekilde piyano çaldı.

The homeless man played the piano excellently.

Hücre, fahişeler ve evsiz kadınlarla doluydu.

The cell was filled with prostitutes and homeless women.

Tom, Mary'nin evsiz olduğunu düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought Mary was homeless.
- Tom told me he thought Mary was homeless.
- Tom told me he thought that Mary was homeless.
- Tom told me that he thought that Mary was homeless.

Tom önümüzdeki ekim'e kadar evsiz kalacak.

Tom is going to be homeless by next October.

Deprem yüzünden birçok insan evsiz kaldı.

- Many became homeless because of the earthquake.
- Many people became homeless because of the earthquake.

Evsiz, serin sağanaktan korunmak için sığınak aradı.

The homeless sought shelter from the chilly shower.

Tom evsiz barksız bir kişiymiş gibi davranıyordu.

Tom pretended to be a homeless person.

Biz bütün bu evsiz göçmenlere merhamet ediyoruz.

We pity all these homeless immigrants.

Ben evsiz bir kişi gibi kılık değiştirdim.

I disguised myself as a homeless person.

- Tom evsiz sanırım.
- Tom'un sokakta kaldığından şüpheleniyorum.

- I suspect Tom is homeless.
- I suspect that Tom is homeless.

Hiç bir kulübün dışarısında evsiz bir adam görmemiştim.

I had never seen a homeless guy outside this club before ever.

Ama şimdi anlayışımı değiştirdim, o evsiz adamı görüyorum

But now I changed my mindset, and I see this homeless guy,

Körfez alanında daha büyük bir evsiz problemi var.

we have an even larger homeless problem in the Bay Area.

Sadece evsiz olduğu için bir insana tepeden bakmamalıyız.

We shouldn't look down on a person only because he's homeless.

Birçok evsiz insanın sağlıklı yiyecek almaya gücü yetmiyor.

Many homeless people can't afford healthy food.

Evsiz kalacağımı bir an bile asla hayal etmedim.

I never for a moment imagined that I'd be homeless.

Ben sokaklarda evsiz bir adam tarafından saldırıya uğradım.

I was attacked by a homeless man on the streets.

Bu çevrede saymakla bitiremeyeceğinden daha çok evsiz insan var.

This neighborhood has more homeless people than you can shake a stick at.

Ve bu yıl üç kez evsiz kaldığımı öğretmenimin bilmesini istiyorum."

and I’ve been without a home three times this year alone."

Tom eski elbiselerinin çoğunu son zamanlarda rastladığı evsiz adama verdi.

Tom gave a lot of his old clothes to a homeless man that he met recently.

- Tom bana evsiz olduğunu söyledi.
- Tom bana sokaklarda yaşadığını söyledi.

- Tom told me that he was homeless.
- Tom told me he was homeless.

- Sence Tom hâlâ sokaklarda mı yaşıyordur?
- Tom hâlâ evsiz midir sence?

Do you think Tom is still homeless?

Deniz seviyesinin altında olan toprakları su basacak. Bu, insanların evsiz kalması ve ürünlerinin tuzlu su tarafından tahrip edileceği anlamına gelir.

Low-lying lands will flood. This means that people will be left homeless and their crops will be destroyed by the salt water.

Evsiz bir adam ve üç yaşında bir erkek çocuğu Batman'in süper güçleri olup olmadığı hakkında bir saat tartıştı, ki o sahip değil.

A homeless man and a three-year-old boy argued for an hour about whether or not Batman has superpowers, which he does not.